Bilemiyorum. Sabırlı İşgal Operasyonu'nun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لا أعرف، بدأت أعتقد أن عملية الاستمرار بغزو الأرض كانت فكرة سيئة |
Devonshire Şatosu'nun kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | انظري، بدأت أعتقد أن قلعة ديفونشاير هي فكرة سيئة |
Güç'ün ve benim farklı önceliklerimiz olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن القوة وأنا لدينا أولويات مختلفة. |
Benim uykudaki kripto gücümün, süper iz sürme yeteneği olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أعتقد أن تجسسي الخارق قد تكوني قدرتي الكريبتونايتية الكامنة |
Bunun kimsenin kazanamayacağı bir vaka olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | أنا بدأت أعتقد أن هذا الحالة لا احد سوف يفوز بها |
Tanrım, Clark, Dünya'nın gezegeninizin en gözde turizm mekanı olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | (عجباً يا (كلارك بدأت أعتقد أن الأرض كان الوجهة السياحية المفضلة لكوكبكم |
Polise gitmenin kötü bir fikir olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن الذهاب إلى الشرطة فكرة سيئة. |
Bu işin aptal bir şakanın Simon versiyonu olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن هذه هي نسخة (سايمون) المازحة |
Fiona'nın bütün bu saçmalıkları bırakıp gitme konusunda haklı olduğunu düşünmeye başladım | Open Subtitles | (تعلمون، بدأت أعتقد أن (فيونا كانت محقة في تجاهلها لذلك الهراء |
Sessiz Oliver'ın çok daha kötü olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | لكنّي بدأت أعتقد أن (أوليفر) الصامت أشدّ رعبًا بكثير. |
Brian'ın haklı olduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن (براين) كان على حق |
Finans işlerinin senin için daha çok hobi olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن المال ليس مجرد هواية لك |
Her şeyin mümkün olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن كل شيء ممكن |
Barney'nin haklı olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أعتقد أن (بارني) محق |