Birçok ortak noktamız olduğunu düşünmeye başladım. Sen ve ben. | Open Subtitles | بدأت أفكّر بأنّي وإيّاك متشابهان كثيرًا. |
Sorgulanması gereken asıl kişinin burada oturduğunu düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أنا بدأت أفكّر أن الشخص الذيينبغيأن يحقّقوامعه .. جالسٌ هنا. |
O gece inanç hakkında düşünmeye başladım. | Open Subtitles | تلك الليلة بدأت أفكّر في إعتقادي |
Babanın bizi takip ettiğini düşünmeye başlıyorum artık. | Open Subtitles | لقد بدأت أفكّر بأن والدك قد وضعنا تحت المراقبة. |
Gittikçe de bunun hiçbir anlamı olmadığını düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | وقد بدأت أفكّر أنه لم يكن شيئاً على الإطلاق. |
Biliyor musun, tüm bu olanları öğrenmemeliydim diye düşünmeye başladım. | Open Subtitles | أتعلمأنا... لقد بدأت أفكّر ... بأنه لا ينبغي علينا اكتشاف المزيد حول ذلك |
Elbette bu konuşmayı enine boyuna düşünmeye başladım. | Open Subtitles | وأعتقد أنني بدأت أفكّر خلال تلك المحادثة... |
Yanlış ata oynadığımı düşünmeye başladım. | Open Subtitles | بدأت أفكّر أنني دعمت الشخص الخطأ. |
Birden seni düşünmeye başladım. | Open Subtitles | و فجأة بدأت أفكّر |
Dan'in yanlış kardeşe aşık olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفكّر بأنّ " دان " يحب الفتاة الخاطئة |
"Okul projesinin" göründüğünden daha fazla olduğunu düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | بدأت أفكّر أن هذا "مشروع المدرسة" هو أكثر بكثير ممّا يبدو. |
Ben de senin için aynı şeyi düşünmeye başlıyorum. | Open Subtitles | لقد بدأت أفكّر بنفس الشئ حيالك. |