İçlerinden hiçbiri, kim olduğunu bilmiyormuş da bir ben tanıyordum Sanki seni. | Open Subtitles | بدا وكأنه لم يكن احد منهم يعرف من انت كما كنت اعرفك |
Vallahi, iki saatir bekliyorum dedi, biraz ekilmiş gibiydi Sanki. | Open Subtitles | لقد قال بأنه ينتظر منذ ساعتين بدا وكأنه منزعج قليلاً |
Yemyeşil olmuştu, zayıf, güçsüz, saçları dökülmüş, bir solucan gibiydi. | Open Subtitles | .مُمتقع اللون، خائرٌ وأصلع .بدا وكأنه دودة |
Bu sıra dışı bir tanktı, dikey duruyordu... ve eski bir kazana benziyordu. | Open Subtitles | المستوعب نفسه كان غير عاديا , لقد كان أفقيا بدا وكأنه مرجل قديم. |
İkincisi, ben biraz inek biriyim, ve bu bana gelecekte olacak gibi geldi. | TED | وثانيا; وقبل كل شيء، لأنني رجل مهووس بالدراسة وهذا بدا وكأنه المستقبل. |
Bu yüzden arkadaşım bu deneyi açıklamaya çalışıyorken, o ne kadar çok anlatırsa, o kadar az anlıyormuşum gibi göründü. | TED | اذا كما كان صديقي يحاول شرح تلك التجربة، بدا وكأنه كلما تكلم اكثر، كلما فهمت اقل، |
Sizi anlıyor ve size inanıyor görünüyordu tam da anlaşılmak ve inanılmak istediğiniz şekilde. | Open Subtitles | بدا وكأنه يفهمك ويؤمن بك كما تريد أن يفهمك الناس |
Sanki daha önce hiç ilişkimiz olmamış, sadece işmiş gibi davranıyor. | Open Subtitles | لقد بدا وكأنه لم يكن بيننا علاقة من قبل، وكأنها مجرد صداقة عمل |
Yattıktan sonra, tuhaflaştı, Sanki utanıyor falan gibi. | Open Subtitles | لقد بدا وكأنه غريب جداً بعد ما فعله ربما كان محرجاً أو شيء من هذا القبيل |
- Ne demek istiyorsun? Bilmiyorum, Sanki senin anılarını ve düşüncelerini yüklüyordu. | Open Subtitles | لا أعلم بدا وكأنه يقوم بتنزيل أفكارك و ذكرياتك |
Ve Rama hala ikna olmadı, Sanki, Sita ateşle sınandıktan sonra | Open Subtitles | وانه لا يزال غير مقتنع ، بدا وكأنه ، بعد أن مرت المحاكمة بنيران |
Kızgın gibiydi. | Open Subtitles | وسأل العديد من الأسئلة بخصوصكِ بدا وكأنه متمسك بكِ |
Potansiyeli vardı gerçi ama dili kertenkele gibiydi. | Open Subtitles | بدا وكأنه لديه الكثير من الأمكانيات ثم أنتهى وكأنه يملك لسان سحلية |
Katil bir balinanın doğuşunu yakından izlemek gibiydi. | Open Subtitles | بدا وكأنه صورة مقربة من ولادة حوت الأوركا |
Sanki söyleyeceği şeyleri diğer polislerin duymasını... istemiyor gibiydi. | Open Subtitles | بالإضافة إلى أنّه كان يتصرف بغرابة، بدا وكأنه لا يُريد لبقية الشرطة أن يسمعوا ما يُريد قوله |
Zaman, kitaptan koparılarak etrafa saçılan sayfalara benziyordu. | TED | الوقت بدا وكأنه صفحات مُزِقت من كتاب وتبعثرت في كل الأنحاء. |
Ötesinde gökyüzünden başka bir şey olmayan sahnesi ufku olan bir tiyatroya benziyordu. | Open Subtitles | بدا وكأنه مسرح وأفقه يمثل ستارة المسرح ولا شيء فوقه سوى السماء |
Aslında, rakamı yüksek sesle duyunca, yaptıklarının karşılığında, bana da biraz az gibi geldi. | Open Subtitles | الآن بعد أن سمعتك تقول المبلغ بصوت عال، بدا وكأنه تقريباً قليل، بعد كل ما فعلته. إن 25 ألف تبدو أفضل. |
Öyle yapılması gerekiyormuş gibi geldi. | Open Subtitles | بدا وكأنه التصرف الصحيح لفعله, أليس كذلك؟ |
Tahtaları madenin girişine yığdın, böylece maden mühürlü gibi göründü. | Open Subtitles | وضعت خشباً على مدخل المنجم الذي بدا وكأنه مقفل |
Bu bana daha çok halka arz gibi göründü. | Open Subtitles | هذا بدا وكأنه حيلة دعائية كبيرة بالنسبة لي |
Suyun yüksek, yeşil, geniş yamacından geminin ötesindeki kıyıya doğru hareket ederken muazzam bir hamleyle içine atlıyor gibi görünüyordu. | Open Subtitles | عندما جاءت تلة كبيرة خضراء من الماء، تتحرك من على الشاطئ متجهة وراء السفينة، بدا وكأنه قفز إليها وكأنه مربوطاً بها، |