- Farhan? Sizi biz davet etmedik, damat tarafındansınız herhalde. | Open Subtitles | لا أعتقد أننا قمنا بدعوتكم إعتقدت أنكم من جانب العريس |
Böylece, hepinizi Ölü Ördek Günü'ne davet ederek bitiriyorum. | TED | إذن سأختم بدعوتكم جميعا إلى يوم البطّ الميّت. |
Hepinizi davet edebilmekten daha güzel bir şey hayal edemiyorum ama maalesef bu isteğimi geri plana itmek durumundayım. | Open Subtitles | كنت أود لوكان باستطاعتي أن أقوم بدعوتكم جميعاً لكن أخشى أنه لن يكون باستطاعتي فعل ذلك |
Hristiyan yuvalarımızı ve ailelerimizi korumak için açtığımız savaşta... sizi asker olmaya davet etmekten gurur duyuyorum. | Open Subtitles | أنا سعيد بدعوتكم لكي تصبحوا جنودا في الحرب للحفاظ على العائلات والبيوت المسيحية |
Bu gece sizi buraya davet etti çünkü iyi bir izlenim vereceğinizi düşündü. | Open Subtitles | لقد قامت بدعوتكم لإعتقادها بأنكم ستعطون إنطباعاً جيداً |
İkinizi de davet ediyorum elbette ve tabii softbol karşılaşmasına gelen şu çocukları da. | Open Subtitles | أنا أقوم بدعوتكم كلاكما وبقية أطفالكِ الذين أحضرتهم في مباراة كرة القاعدة |
İkinizi beraber defalarca buraya davet ettim. | Open Subtitles | لقد قمت بدعوتكم انتما الاثنان لمناسبات عدة |
Sizleri de kiraz ağaçları altındaki toplantılarımıza davet edebilseydik ne harika olurdu. | Open Subtitles | ... كان سيكون جميلاً ... لو قمنا بدعوتكم تحت شجر الكرز |
Cyril ve ben sizi mangala davet etmek istiyoruz. | Open Subtitles | سيريل وأنا نرغب بدعوتكم لحفل شواء. |
Sizi ulusal piyangoda yer almaya davet ediyorum. | Open Subtitles | ارغب بدعوتكم للمشاركة باليانصيب الوطني |
Söz verdiğimiz gibi, sizi zaferimizi kutlamaya davet ediyoruz. | Open Subtitles | كما وعدناكم سنقوم بدعوتكم لحفل الانتصار |
9 tanesi Yeşil Köyde; az önce içlerini görmüş olduğunuz evler. Evlere özel tasarım mobilyalar yerleştirip, çevresine sebze bahçeleri yapıyoruz. Bir gün hepinizi gelip görmeniz için davet etmeyi çok isteriz. | TED | تسعة منهم في القرية الخضراء -- لقد شاهدتم للتو داخل بعض هذه المنازل-- و نحن نأثثهم بمفروشات مصممة حسب الطلب، و نقوم بإحاطتها بحدائق الخضروات، و بودنا ان نقوم بدعوتكم جميعا لزيارتنا يوما ما. |
Bu davet beni onurlandırdı, teşekkür ederim. | TED | وتشرفت بدعوتكم وأشكركم. |
Wade mi davet etti? İyi, hoş geldiniz. | Open Subtitles | نعم ، (وايد) قام بدعوتكم جيد ، مرحباً بكم |
Sizi davet etmedim. | Open Subtitles | لم أقم بدعوتكم |