O kadar şişman ki vinç ile taşıyabiliyorum. | Open Subtitles | إنها بدينه جداً علي أن أحملها أينما ذهبت |
Günün birinde kocaman, şişman bir kadın olacağım; ufacık, cılız bir de kocam olacak. | Open Subtitles | و ذات يوم ساُصبح إمرأة بدينه ثم أتزوج من شخص نحيف |
Günün birinde kocaman, şişman bir kadın olacağım; ufacık, cılız bir de kocam olacak. | Open Subtitles | و ذات يوم ساُصبح إمرأة بدينه ثم أتزوج من شخص نحيف |
Kendimi şişman ve çirkin hissediyordum. Kıyafetlerim hep süt kokuyordu. | Open Subtitles | شعرت اني بدينه, قبيحه ملابسي دائما تتبقع من اللبن |
Bazen yalan söylemek gerekir. "Bu elbise beni şişman mı gösteriyor?" Hayır. | Open Subtitles | أنا . فى بعض الأحيان يجب أن تكذب هل هذا الفستان يجعلنى أبدو بدينه ؟ |
Kızım bir koca bulamayacak kadar şişman. | Open Subtitles | ابنتي بدينه للغاية، لتحصل على زوج |
The Elephants'ın oralarda siyah, şişman bi' hatundan yürüttüm. | Open Subtitles | أخذتها من سوداء بدينه عند الأفيال |
- Siktir, çok şişman. | Open Subtitles | تباً إنها بدينه |
Bence beni şişman gösteriyor. | Open Subtitles | أعتقد بأنه يجعلني بدينه. |
şişman bile değilsin. | Open Subtitles | لا تبدين بدينه على الإطلاق |
Hem de çok şişman ve süt dolu. | Open Subtitles | بدينه حقا و مثيره |
Bununla şişman mı göründüm? | Open Subtitles | هل ابدو بدينه في هذا الزي؟ |
Neden şişman olduğum anlaşıldı. | Open Subtitles | لا عجب اني كنتُ طفله بدينه |
Ben şişman değilim. | Open Subtitles | العفو - أنا لست بدينه - |
IBen şişman değilim. | Open Subtitles | لست بدينه |