Sizlerden biri geçen hafta bir arkadaşımın kafasına şişe attı. | Open Subtitles | أحدكم أيها الحمقى القى بزجاجة لعينة على صديقي الآسبوع الماضي |
Bundan sonra onu haftada 1-2 kez görmeye başladım. Benim için hep bir şişe sheri bulundururdu. | Open Subtitles | رأيتها بعد ذلك مرة أو مرتين أسبوعيا كانت دائما تحتفظ بزجاجة شيرى لى |
Oscar beni bir şişe şampanyayla uyandırdı. | Open Subtitles | لم أرى زوجي في علاقة مع امرأة أخرى من قبل لقد أيقظني أوسكار بزجاجة من الشمبانيا |
Hiçbir şey.Kafasına süt şişesiyle vurup onu sersemlettim. | Open Subtitles | لا شيء . ضربته على رأسه بزجاجة حليب و غيبته عن الوعي |
Çamaşır sepetinde annemin şişesi vardır. Yıllardır böyle. | Open Subtitles | أمي دائماً تحتفظ بزجاجة في السلة التي لديها من سنين |
Bir saniye sonra döndüğümde oyun kafesinden çıkmıştı, Yaralı yüzü açmış, ve ellerini rom şişesine yapıştırmıştı. | Open Subtitles | لعب بالريموت, وفتح فيلم"سكارفيس". وألصق يديه بزجاجة الروم. |
Yakında öğreneceğiz. Diğer odada bir şişe ilaç sakladım. Gidip getireyim. | Open Subtitles | لقد إحتفظت بزجاجة من الدواء فى الغرفة الأخرى سوف أذهب و أحضرها |
Başına bir şişe ile vuramayacağını beynine iyice kazımalı. | Open Subtitles | هذا اللعين كان عليه أن لا يضربك بزجاجة في رأسك |
Ama benim uğurum her zaman için bir şişe şampanya olmuştur. | Open Subtitles | ولكن بالنسبة لى,دائما ألتقط حظى بزجاجة شامبانيا. |
Ama yüzüme şişe batırmak ve beni elde etmek yok. | Open Subtitles | و لكن لن تضربنى بزجاجة فى وجهى و لن تضرنى بأى طريقة |
Çıktığın yerde bir şişe Scotch mu saklıyorsun? | Open Subtitles | هل تحتفظ بزجاجة من النبيذ الاسكتلندى هناك ؟ |
Sonra eleman 1 ay boyunca bir şişe bebek yağıyla dövülmüş gibi gezdi. | Open Subtitles | لقد بدا الفتى وكأنّه ضُرب بزجاجة لزيت الأطفال لمدّة شهر تقريباً. |
Tabii koç, masasında bir şişe burbon saklamıyorsa. | Open Subtitles | إلا اذا المدرب لا يزال يحتفظ بزجاجة من بوربون في مكتبه. |
Barın altında şans için bir şişe vermut saklamamışsındır, değil mi? | Open Subtitles | لم تكن تحتفظ بزجاجة من الشراب تحت المشرب للحظ الجيد, أليس كذلك؟ |
Kafasına süt şişesiyle vurduğum için sersemlemişti. | Open Subtitles | كانمصابابالدوار،كماأعتقد ، بعدما ضربته في رأسه بزجاجة حليب |
Karım içki şişesiyle tuvalette ve bana göz kırpıyor. | Open Subtitles | إن زوجتى تمسك بزجاجة خمر فى الحمام و تغمز لى بعينها |
Annem kafana şampanya şişesiyle falan vurmuş olmalı ki arabayı kullanabilsin. | Open Subtitles | لابد أن أمي ضربتك بزجاجة خمر أو شيء آخر لتتمكن من القيادة |
Bir elinde ilaç şişesi, diğer eliyle buzdolabını açarken şöyle düşünüyor: | Open Subtitles | تمسك بزجاجة الدواء فى يد و تفتح الثلاجة باليد الأخرى و هى تفكر |
Bir saniye sonra döndüğümde oyun kafesinden çıkmıştı, Yaralı yüzü açmış, ve ellerini rom şişesine yapıştırmıştı. | Open Subtitles | لعب بالريموت, وفتح فيلم"سكارفيس". وألصق يديه بزجاجة الروم. |
..şişeyi o cücenin kafasında paralamamı beklerken görmemiştim. | Open Subtitles | بانتظاري لفلق رأسها الضئيل من على الابريق بزجاجة. |
Çalan kişiyi yakalamış, ancak hırsız kafasına Şişeyle vurup kaçmış. | Open Subtitles | لقد اوقع الرجل, لكن السارق حطم جمجمته بزجاجة و هرب |
Öncelikle en kaliteli şampanyanızdan bir Şişeyle başlamayı önerebilir miyim? | Open Subtitles | أوّلاً، آه، أيُمكنني أنْ أقترح أنْ نبدأ بزجاجة من أجود شمبانيا لديكم؟ |
O MacAllen şişesini ofiste tutmamalıydım. | Open Subtitles | لم ينبغى أن أحتفظ بزجاجة الخمر هذه فى المخزن |
Peki Norn hala Inari'nin güçlerinin olduğu şişeye sahip mi? | Open Subtitles | هل (النورن) لاتزال محتفظة بـ طاقة (إناريا) معبأة بزجاجة. |
Şu arkaya benim için bir viski koymanız gerektiğini biliyordunuz. | Open Subtitles | احتفظت بزجاجة هنا، خصيصاً لي، وتدركون ذلك جميعاً |
Geçen hafta bunu arabamın ön camında buldum. | Open Subtitles | وجدت هذا بزجاجة السيارة الأسبوع المُنصرم |