-Senin de Kirvaras olduğunu sanıyordu O yüzden gerçek kılıçlarla dövüştünüz. | Open Subtitles | لقد اعتقد أنك كانفيراس من أجل ذلك تقاتلما حقيقيا بسيوف |
İki kere gerçek kılıçlarla düelloya katılırmış gibi yaptım ben. | Open Subtitles | تظاهرت بالقيام بنــزال بسيوف حقيقية مرتين |
Aptal beyaz kız samuray kılıçlarıyla oynamayı seviyor. | Open Subtitles | فتاة قوقازية سخيفة تحب أن تلعب بسيوف الساموراى |
Aptal beyaz kız samuray kılıçlarıyla oynamayı seviyor. | Open Subtitles | فتاة قوقازية سخيفة تحب أن تلعب بسيوف الساموراى |
Etrafın canlı lazer kılıçları, genetik olarak üretilmiş öfke sorunları olan ve yapacak çok işi olmayan savaşçı keşişler tarafından çevrilmiş durumda. | Open Subtitles | أنت محاط برهبان محاربين بسيوف ليزر حساسة معدلين وراثياً بمشاكل غضب بلا أي شيء ليفرغوه به |
Kılıç ve sopalarla geldiler ve götürebilecekleri kadarını at arabasına atıp gittiler. | Open Subtitles | جاءوا بسيوف و عصيّ ، و أختطفوا بقدر ما أستطاعوامنأناس،وأخذوهمبعربات . |
Gerçek kılıçlarla karşılaşsaydık Hazama kazanırdı efendim. | Open Subtitles | لو كنا تقاتلتنا بسيوف حقيقية هزام) كان سيربح) |
Bunu söyleyen bütün ışıkları kapattırıp birbirimizle ışın kılıçlarıyla dövüştüren biri. | Open Subtitles | هذا صادر من الرجل الذي قام بإطفاء الأضواء و جعلنا نقاتل بعضنا البعض بسيوف ضوئية |
Ve böylece Dev sürüleri döndü. Fasulye sapı Dev kılıçlarıyla dövüldü. | Open Subtitles | "وهكذا عاد معشر العماليق لديارهم، "واُجتثت الدالية بسيوف عملاقة" |
Hele de Andalucian kılıçları ellerine geçince. | Open Subtitles | عندما يتسحلون بسيوف الثورة. |
Sabinus'la daha çocuk olduğunuz zamanları hatırlıyorum. - Tahta sopalarla savaşırdınız birbirinizle. | Open Subtitles | أتذكر حينما كنت أنت و(سابينوس) مجرد أطفال تلعبون في أوقات الحرب بسيوف خشبية |