"بسيوف" - Translation from Arabic to Turkish

    • kılıçlarla
        
    • kılıçlarıyla
        
    • kılıçları
        
    • sopalarla
        
    -Senin de Kirvaras olduğunu sanıyordu O yüzden gerçek kılıçlarla dövüştünüz. Open Subtitles لقد اعتقد أنك كانفيراس من أجل ذلك تقاتلما حقيقيا بسيوف
    İki kere gerçek kılıçlarla düelloya katılırmış gibi yaptım ben. Open Subtitles تظاهرت بالقيام بنــزال بسيوف حقيقية مرتين
    Aptal beyaz kız samuray kılıçlarıyla oynamayı seviyor. Open Subtitles فتاة قوقازية سخيفة تحب أن تلعب بسيوف الساموراى
    Aptal beyaz kız samuray kılıçlarıyla oynamayı seviyor. Open Subtitles فتاة قوقازية سخيفة تحب أن تلعب بسيوف الساموراى
    Etrafın canlı lazer kılıçları, genetik olarak üretilmiş öfke sorunları olan ve yapacak çok işi olmayan savaşçı keşişler tarafından çevrilmiş durumda. Open Subtitles أنت محاط برهبان محاربين بسيوف ليزر حساسة معدلين وراثياً بمشاكل غضب بلا أي شيء ليفرغوه به
    Kılıç ve sopalarla geldiler ve götürebilecekleri kadarını at arabasına atıp gittiler. Open Subtitles جاءوا بسيوف و عصيّ ، و أختطفوا بقدر ما أستطاعوامنأناس،وأخذوهمبعربات .
    Gerçek kılıçlarla karşılaşsaydık Hazama kazanırdı efendim. Open Subtitles لو كنا تقاتلتنا بسيوف حقيقية هزام) كان سيربح)
    Bunu söyleyen bütün ışıkları kapattırıp birbirimizle ışın kılıçlarıyla dövüştüren biri. Open Subtitles هذا صادر من الرجل الذي قام بإطفاء الأضواء و جعلنا نقاتل بعضنا البعض بسيوف ضوئية
    Ve böylece Dev sürüleri döndü. Fasulye sapı Dev kılıçlarıyla dövüldü. Open Subtitles "وهكذا عاد معشر العماليق لديارهم، "واُجتثت الدالية بسيوف عملاقة"
    Hele de Andalucian kılıçları ellerine geçince. Open Subtitles عندما يتسحلون بسيوف الثورة.
    Sabinus'la daha çocuk olduğunuz zamanları hatırlıyorum. - Tahta sopalarla savaşırdınız birbirinizle. Open Subtitles أتذكر حينما كنت أنت و(سابينوس) مجرد أطفال تلعبون في أوقات الحرب بسيوف خشبية

    Most frequent words and phrases

    Arabic-Turkish: 10k, 20k, more | Turkish-Arabic: 10k, 20k, more