Demek istediğim, herkesin Yarın için sinirli olduğunu biliyorum. Bunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعني، كلنا قلقون بشأن الغد أفهم هذا |
Demek istediğim, herkesin Yarın için sinirli olduğunu biliyorum. Bunu anlıyorum. | Open Subtitles | أعني، كلنا قلقون بشأن الغد أفهم هذا |
Bir şey için endişelenmek istiyorsan, Yarın için endişelen. | Open Subtitles | تريد أن تقلق حيال شيئ؟ إقلق بشأن الغد. |
Yarın için heyecanlı mısın? | Open Subtitles | اذا , هل أنت متحمس بشأن الغد ؟ |
Hayır, uyanıktım zaten. Yarın için endişeleniyorum. | Open Subtitles | كلا كنت مستيقظة , أشعر بالقلق بشأن الغد |
Ama Yarın için söz veremem. | Open Subtitles | أنا لا أقدم أية وعود بشأن الغد |
Yarın, Yarın için endişelenirsin. | Open Subtitles | بربك يا رجل غذاً, أأنت قلق بشأن الغد |
Yarın için gerginsin. | Open Subtitles | أنت متوترة بشأن الغد |
Yarın için gerginsin. | Open Subtitles | أنت متوترة بشأن الغد |
Ama Yarın için içimde iyi bir his var. | Open Subtitles | ولكني متفائل بشأن الغد. |
Yarın için endişeleniyorum, Philippe. | Open Subtitles | انا قلقة بشأن الغد يا "فيليب"ّ |
Hiç. Yarın için heyecanlıyım. | Open Subtitles | لا شيء, فقط متحمس بشأن الغد |
Yarın için Ivy ve Diego ile konuşmam gerek. | Open Subtitles | يجب أن أتحدث مع (آيفي) و(دييغو) بشأن الغد. |
Yarın için mi gerginsin? | Open Subtitles | ؟ متوتر بشأن الغد |
Yarın için endişeleniyorum. | Open Subtitles | إنّي قلق بشأن الغد. |
Yarın için. | Open Subtitles | بشأن الغد |