"بشدة أن" - ترجمة من عربي إلى تركي

• için çok
• kadar çok

Buraya geldiğiniz için çok mutluyum, ama güçlü kalmak için çok uğraşıyorum, eğer beni teselliye devam ederseniz- -ağlayacaksın ?
أنا سعيدة جداً لمجيئكن يا فتيات حقاً لكنني أحاول بشدة أن أتماسك لذا فإن استمريتن بتهدئتي

Dürüst olmak gerekirse, yalan söyledikten sonra sana değer verdi daha sonra bunun için çok çabaladı, yani yalan söylemiş sayılmaz.
لنكن عادلين، كذب عليك قبل أن كان يهتم بك و ثم حاول بشدة أن يصدق فلن تكون كذبة بعدها

Babamı etkilemek için çok çabalıyordum, bu yüzden mantığımı ve masamın pürüzsüz yüzeyini kaybettim.
لقد كنت أحاول بشدة أن أبُهر أبي ، فضللت الطريق وخسرت جميع الأسطح الناعمة على مكتبي

Londra'daki günlerimiz gibi olmasını o kadar çok istiyorum ki odana gizlice geldiğim zamanki gibi.
أريد بشدة أن نكون كما كنا في لندن في تلك الغرفة حيث كنت آتي إليك سراً

Ciddiye alınmayı, biraz saygı görmeyi... o kadar çok istiyor ki.
لأنه يريد بشدة أن تفهمه الناس أن يفهم بصورة واضحة و هل أنت؟

Durum bu hale geldiği için çok üzgünüm.
أنا أسف بشدة أن الأشياء أصبحت بهذة الطريقة

Yani, dişimi sıkmak ve bu boktan işi yapmak için çok çabaladım ama sona erdi, bitti.
أعني، لقد حاولت بشدة أن أصمد فقط، وجعل هذا الشيء ينجح، لكنه انتهى، قضي عليه.

Bu yolculuğu anılmaya değer bir şey yapmak için çok uğraştın.
كنت تحاول بشدة أن تجعل هذه الرحلةتذكاريةليّوللصغار،و..

Ama kullanmamak için çok saba sarf ediyorum.
ولكنني أحاول بشدة أن لا أستخدمهم

Ona Joe dediğim için çok heyecanlıyım.
أنا أصر بشدة أن أدعوه جو

Callie beni affetmek ve benimle ilgilenmek için çok uğraşıyor ama bu beni deli ediyor.
(كالي) تحاول بشدة أن تسامحني، وأن تهتم بي، وهذا يدفعني للجنون.

Ama daha iyi olmak için çok çabalıyorum.
ولكنني أحاول بشدة أن أتحسن

Anne olmak için çok uğraştım.
أنا أحاول بشدة أن أكون أم فقط

Ve Hood da olayı Proctor'a yıkmak için çok istekliydi ama yapamadık.
و أراد (هوود) بشدة أن يربطهُ ب(براكتر)

Üniversitede bir kız arkadaşım vardı aktris olmayı o kadar çok istiyordu ki bundan başka hiçbir şey konuşmuyordu.
أرادت بشدة أن تكون ممثلة، إنه جلّ ما تتحدث عنه

Buradan kaçtığım için farklı olduğumu düşünmeni o kadar çok istedim ki.
أردت بشدة أن تظنين أنني مختلفة حينما خرجت

O gece kafayı çekmeyi o kadar çok istemiştim ki.
لقد أردت بشدة أن أحتسي الخمر تلك الليلة.