Bak, bu mağazalardan New York'ta sadece 3 tane var. | Open Subtitles | بصي يوجد فقط ثلاثة محلات مثل هذه في نيويورك |
Jane, Bak! Kendine bu kadar acımasız davranma. | Open Subtitles | بصي يا جين مش لازم تقسي علي نفسك أوي |
Bak, yumurtamı geri istiyorum. | Open Subtitles | بصي, أنا عايز البيضة بتاعتي |
Dışarı Bak, gökyüzü bile gülümsemeye çalışıyor. | Open Subtitles | بصي هناك حتى السماء بتبتسم |
Bak ne kadara sattım. Say. Başka birinin verebileceğinin iki katını verdi. | Open Subtitles | بصي انا بعته بكام عديهم |
Bak, söylemem gerekenleri söyledim. | Open Subtitles | بصي انا قولت كل اللي في نفسي |
Evet. Bak, lütfen beni aramayı kes. | Open Subtitles | ايوه بصي بطلي تتصلي بيا |
Bak, biz ayrıldık. | Open Subtitles | بصي احنا فركشنا |
Bak. | Open Subtitles | بصي |
Bak. | Open Subtitles | . بصي |
İşte burada, Bak. | Open Subtitles | هنا بصي |
Bak Sue, orada olacağım. | Open Subtitles | (بصي يا (سو أنا هحضر |
Lana, Bak... | Open Subtitles | ...لآنا بصي |