Burnuna burnuna vurdum ta ki kanamaya başlayana kadar. | Open Subtitles | و استمريت بضربه على الأنف حتى بدأ أنفه ينزف |
Kafasını duvara vurdum, bütün gücümle onu dövmeye başladım. | Open Subtitles | صدمت رأسه بالحائط ثم بدأتُ بضربه بكل قوة كانت لدي. |
Kolumu tuttu. Sonra üstüme tükürdü ben de ona yumruk attım. | Open Subtitles | أمسك بذراعي، وتحسسني ثم بصق علي، لذا قمت بضربه |
vurmaya devam et ve kafataslarını yamyassı et. | Open Subtitles | لذا، عليك الاستمرار بضربه إلى أن تحطم جمجمته |
Buna o sebep oldu. Atıma vurdu. | Open Subtitles | لكن بحق الجحيم ، لقد سعى إلى ذلك بضربه لحصانى |
Lawrence kıza hakaret ettiğini söyledi, onu dövdü ve kodese tıktı. | Open Subtitles | قال ان لورنس اهان الفتاه لذا قام بضربه ووضعه فى السجن |
klüp menejeri Ade e vurdu bu yüzden bende ona vurdum. | Open Subtitles | مدير النادي , كان يغازل أيد , لذا قمتُ بضربه |
Çekiçle birlikte saatlerce oturdum, o eve geldiğinde, ayağa kalktım ve ardı ardına deflarca ona vurdum ta ki beynini görene kadar. | Open Subtitles | أجلس بصحبة المطرقة لساعات وعندما يأتي للمنزل ، سأنهض و أقوم بضربه مرة تلو الآخرى |
Havuz sopasıyla defalarca vurdum adama. | Open Subtitles | انتهى بي الحال بضربه عدة مرات باستخدام عصا البلياردو |
Benim o adamın saçını tutarken senin boğazına yumruk atman. | Open Subtitles | الطريقة التي أمسكتُ بها شعر الرجل بينما قمتي بضربه في حلقه |
Üzerine oturup suratı paramparça olana dek yumruk atıyordum. Her yerde kan vardı. | Open Subtitles | متناثره في والدماء بضربه أقوم كنت لقد أستيقظ وعندما , بهذا يشعر أن أريده |
Veya saçlarından kavrayıp, yere düşene kadar vurmaya devam edersin. | Open Subtitles | أو تمسكهُ مع شعره وتقوم بضربه حتى يسقطون. |
Arkadaki adam ayakta mıydı? Ona vurdu mu? | Open Subtitles | الرجل الذى بالخلف كان واقفا هل قام بضربه ؟ |
İsmini bilmiyoruz ama buradakilerden biri adamı ölesiye dövdü mü diyeceğiz polise? | Open Subtitles | ونقول ماذا ؟ ليس لدينا أسماء لا احد يريد الاعتراف بضربه احداً حتى الموت |
Çocuğun üzerine atladım, onu dövmeye başladım, köpek bu arada kaçtı. | Open Subtitles | لذلك هجمت على الولد و بدأت بضربه و هرب الكلب |
Çünkü ben ofisine girdiğimi, kanıtları bulduğumu ve kazara kapıyı açık unuttuğumu ve kim olduğu bilinmeyen biri tarafından dayak yediğini sanıyordum. | Open Subtitles | أعتقد بأنني اقتحمت مكتبه ووجدت الادلة ثم تركت بابه مفتوحاً من دون قصد بعد ذلك اعتدى عليه شخصا ما و قام بضربه |
Doğal olarak, ertesi gün geri gidip onu dövdün. | Open Subtitles | وطبيعيّاً في اليوم التالي ذهبتَ إليه وقمتَ بضربه |
Cal sızdıran musluk için seni içeri aldı, sende ona kafasına bir çekiçle vurarak karşıIık verdin. | Open Subtitles | كال أدخلك لشقته لتصلح الصنبور المتسرب وأنت رددت بضربه بعنف على الرأس بمطرقة |
Ölüm nedeni kafasına aldığı sert bir darbe. Anında ölmüş. | Open Subtitles | مات بضربه بألة حادة على رأسه فورا مات على الفور |
Onu da bilmediği bir bilgi için Dövüp duracaklar. | Open Subtitles | سيستمرون بضربه و ضربه بحثاً عن معلومات لا يملكها |
Bir adam onu durdurmaya çalıştı. Kafasına kürekle vurup, yanıma koydu. | Open Subtitles | حاول رجل مساعدته ثم قام بضربه على رأسه و رماه بالصندوق |
Tüm haberlerde var. - Bir atışla kongreden büyük bir parçayı vurmuş olacaklar. | Open Subtitles | يتخلص من جزء كبير من الكونجرس بضربه واحده |
- Onu neden dövmüş? | Open Subtitles | لماذا قام بضربه ؟ |
Okabin doğru koşuyordu o bir tokatlamak ile onu nakavt . | Open Subtitles | لقد كانت تركض الى الكوخ عندما طرحها ارضا بضربه واحده |