| Buldum, efendim. Bu koridordan devam edin ve iki kat yukarı çıkın. | Open Subtitles | لقد وجدتها يا سيدى ، إدخل من هذا الممر ثم لأعلى بطابقين.. |
| Bu iyi. Yangının iki kat altında. Orası bizim ileri komuta üssümüz olacak. | Open Subtitles | إنه أسفل الحريق بطابقين سيكون مركزاً لعملياتنا |
| Sonra düşünüyordum, sadece düşünüyordum, aslında iki katlı bir eve taşınabiliriz. | Open Subtitles | ثم فكرت كنت أفكر، أقول لكِ فقط أفكر بأن نضع إعلان عن رغبتنا في شراء منزل بطابقين |
| Ara katlı bir ev mi olsun, yoksa çiftlik tarzı mı? | Open Subtitles | هل تفضلين منزل بطابقين أم مزرعـة كبيرة ؟ |
| Özel Kişi'den geriye sadece bir ranzalı koltuk kaldı. | Open Subtitles | البقايا الوحيدة التي يملكها المميز .هي أريكة الباص بطابقين |
| Senden ranza istediğim halde, pembe karyola alarak beni şaşırttığın zaman aklıma geldi. | Open Subtitles | هذا يذكرنى بالوقت الذى طلبت فيه سرير بطابقين و انتى فاجأتينى بواحد ذو مظلة وردية |
| Bu Ranzalar kısa süre önce kiliseme bağışlandı böylece ben de sizin için kapıp getirdim. | Open Subtitles | هذا السرير بطابقين تم التبرع به للتو لكنيستي |
| Promenade salonunun iki kat üstündeki su tanklarını patlatabiliriz. | Open Subtitles | بإمكاننا تفجير الخزانات التي تعلو قاعة الرقص بطابقين |
| O iki kat aşağında, köşedeki ofiste. | Open Subtitles | انه تحتك بطابقين في المكتب الذي في الزاويه |
| Senden iki kat aşağıda, köşedeki büroda. | Open Subtitles | انه تحتك بطابقين في المكتب الذي في الزاويه |
| Kaliforniya Merkez Bankası yalnızca iki kat aşağısıymış. | Open Subtitles | شكرا لك اتضح أن بنك كليفورنيا المركزي يقع فقط تحتنا بطابقين |
| Hiçbir fikrim yok. Ofisi iki kat aşağıda. | Open Subtitles | ليس لدي أي فكرة يقع مكتبه بأسفل من هنا بطابقين |
| Kalorifer dairesinin iki kat üzerindeki odada yavaş yanan termit kullandım. | Open Subtitles | إستخدمت خليط بطيء الإشتعال من الثيرميت في غرفة فوق غرفة الغلاية بطابقين. |
| Kızarmış hamur fabrikasındaki patlamanın... seni iki katlı otobüsten atmasından sonra bu serinin fikrini bulduğunu herkes biliyor. | Open Subtitles | كل الناس عارفة انك جبت فكرة السلسلة دى بعد انفجار حصل فى مصنع كحك قذفك من فوق باص بطابقين |
| - Geçen hafta çift katlı ranzada yatıyordum. | Open Subtitles | الاسبوع الماضي كنت انام على سرير مزدوج بطابقين |
| İki katlı bir ev kadar yüksek bir topu hayal et. | TED | تخيلوا كرة بعلو منزل بطابقين. |
| Ama güven bana Hal çift katlı bahçeli evinde hiç budama yapmazdın. | Open Subtitles | "ولكن ثق بي يا "هال لنْ تطيق العيش في منزل بطابقين |
| Julie'nin 16. yaş gününde iki katlı otobüs tuttuğu zamanı hatırlıyor musun? | Open Subtitles | هل تذكرين عندما أحضرن (الجوليتان) حافلة بطابقين من أجل عيد ميلادهن ال16؟ |
| Bu ranzalı koltuk. | Open Subtitles | بسبب هذه الأريكة الأرضية بطابقين. |
| ranzalı koltuk. | Open Subtitles | الأريكة الباص بطابقين. |
| Senden ranza istemiştim çünkü kale kurmak istiyordum anne ve senin duygularını incitmek istemedim. | Open Subtitles | لقد طلبت سرير بطابقين لأنى اردت بناء حصن و لم ارد ان اجرح مشاعرك |
| ranza ya da başka şeyler mi seversiniz? | Open Subtitles | لذلك يا رفاق لا تحب، أسرة بطابقين أو شيء من هذا؟ شيء |
| - Ranzalar. | Open Subtitles | إنه سرير بطابقين. |