Ve vasiyetini yerine getirmek için onun başlattığı şeylere... devam etmekten daha iyi bir yol bilmiyorum. | Open Subtitles | ولا أستطيع أن أفكّر بطريقة أفضل لتخليد إرثه سوى متابعة السير على المبادىء التي أسّسها |
Düşmanlarını ortaya çıkarmak için daha iyi bir yol düşünebiliyor musun? | Open Subtitles | هل بأمكانك التفكير بطريقة أفضل كي يلفتوا أنتباه أعدائهم ؟ |
Bunun için Naomi ve Ethan'ın dans etmesinden daha iyi bir yol yok sanırım. | Open Subtitles | ولا أستطيع التفكير بطريقة أفضل ،من أن يشاركانا (نعومي) و (إيثن) رقصة |
Burada geçirdiğim zamanı, bilinçsiz olmaktan daha iyi bir şekilde kullanabileceğimi aklım almıyor. | Open Subtitles | لا يمكنني أن أفكر بطريقة أفضل لإستغلال وقتي هنا من كوني فاقداً للوعي |
Neyi kestiğimizi daha iyi bir şekilde takip etmemiz gerekiyor. | TED | نحن بحاجة إلى أن نكون قادرين على التّحكّم فيما نقوم بقطعه بطريقة أفضل بكثير. |
Bu ülkeleri daha iyi bir şekilde destekleyecek bir yol bulmamız gerekiyor. | TED | علينا ان نجد وسيلة لندعم هذه الدول بطريقة أفضل |
Bu sefer, çok dikkatli olacağım ve bu sefer, onun sizi bulamaması için çok daha iyi saklayacağım. | Open Subtitles | هذه المرة أنا سأكون حذرة ،وأنا سأخفيك بطريقة أفضل لكي لن يجدك |
Çocuğumla senin ilgilenebileceğinden çok daha iyi ilgileneceğim. | Open Subtitles | أرغب في قول أنني سأعالج هذا الوضع بطريقة أفضل منك |
Uçma korkumla yüzleşmekten daha iyi bir yol bulamadım. | Open Subtitles | لا أستطيع التفكير بطريقة أفضل لأواجه خوفي الشديد من الطيران -دوايت) ) |
Yani dünyada hemen hemen temel bir manzara hakim, ülkeler paralarını, geçmişte kullandıklarından daha iyi bir şekilde kullanmaya çalışıyor. | TED | فنحن عندنا مظهر سائد للعالم حيث تميل كل الدول إلى استخدام أموالها بطريقة أفضل من استخدامها لها في الماضي. |
Yaptığımızdan daha iyi bir şekilde sonlandırabilirdik. | Open Subtitles | كان بإمكاننا إنهاء العلاقة بطريقة أفضل مما حدثت |
İçindeki şarkılar, söylemek istediklerimi söylüyor. Ama daha iyi bir şekilde. | Open Subtitles | مع أن الأغاني التي فيه ستبوح بأشياء كنت سأقولها, و لكن, ستكون بطريقة أفضل |
Bu işi daha iyi bir şekilde halledebilirdim, biliyorum. | Open Subtitles | أعلم أنه كان باستطاعتي التعامل مع كل هذا بطريقة أفضل |
Hayır, bir piknikte yemediğimiz bir turta gibi ormanda bırakmaktan daha iyi bir şekilde kurtulmalıyız. | Open Subtitles | لا. لأنه يجب علينا أن نتخلص منها بطريقة أفضل من أن نقوم بإخفائها بالغابات! |
Sen çok daha iyi kamufle ettin ama bütün işaretler var sende. | Open Subtitles | إنّك تضع عليه قناع بطريقة أفضل من الكثيرين، لكن... لديك كل العلامات... |
Bundan çok daha iyi davranılmayı hak ediyorsun. | Open Subtitles | أنتِ تستحقين أن تُعاملي بطريقة أفضل من ذلك |