Bir şekilde kendini çipin amacının karını bulmana yardım etmek olduğuna kendini inandırmışsın. | Open Subtitles | لقد أقنعت نفسك بطريقة ما أن غرض الشريحة أن تساعدك للعثور على زوجتك |
Ve ben ile o.. ..Bir şekilde kaderlerimiz bağlı gibiydi. | Open Subtitles | وأنه كان قدرنا بطريقة ما أن يكون أحدنا مهماً للآخر |
Dile getirmesem bile Bir şekilde yaptığım şeyin yanlış olduğunu biliyordum. | TED | حتى بدون أن تقال بصوت عالي عرفت بطريقة ما أن ما كنت أفعله كان خاطئًا |
Belki aşçı yamağı Bir şekilde bundan fayda sağlamak istiyordur? | Open Subtitles | لربما الخادمة تأمل بطريقة ما أن تحصل على الفائدة؟ |
Bir şekilde bundan kurtulmanın bir yolunu bulmasını ümit ediyordum. | Open Subtitles | كنت آمل بطريقة ما أن يجد طريقة بأن يكون حراً و... |
Gerçek anlamda karşılıklı bağımlılık da söz konusu. Bireysel kuşlar, topluluğun çıkarlarının kendi çıkarlarına olduğunu Bir şekilde biliyorlar. | TED | و هناك معنى حقيقي للإعتماد المتبادل, حيث تفهم بعض الطيور بطريقة ما أن مصلحتها في مصلحة الجماعة. |
Yoksulluğu Tarih Yap kampanyasına dahil olan insanların kısa süreli heyecanı Bir şekilde uzun süreli bir tutkuya dönüştürmemiz gerekiyordu. | TED | نريد بطريقة ما أن نحول هذا الحماس قصير المدى. بين المشاركين في حملة جعل الفقر من الماضي إلى شغف طويل المدى. |
Chris de Bir şekilde bana 100.000 dolar vermeye karar verdi. | TED | وقرر كريس قرر بطريقة ما أن يعطيني 100 ألف دولار. |
Yani Bir şekilde Kopenhag'daki Dağ'ın nasıl olup da azerbeycan'ın yedi tepesine doğru Bir şekilde geliştiğini görebilirsiniz. | TED | لذلك يمكنك بطريقة ما أن ترى كيف أن الجبل في كوبنهاغن نوع من التطور للقمم السبعة في أذربيجان |
Heathcliff'in Bir şekilde seni mirastan menetmenin yolunu arayacağına eminim. | Open Subtitles | أنا متأكد من أن السيد هيثكلف يُريدُ بطريقة ما أن يحرمك من الميراث |
Son zamanlarda çok stres yaşadım, ...bu yüzden dünkü kaba davranışımı mazur görün, ...ama umarım, Bir şekilde, beni kalplerinizde de affedersiniz. | Open Subtitles | لقد كنت واقعا تحت ضغط كبير مؤخرا أنا أعرف أن هذا لا يبرر سلوكى السئ ليلة أمس و لكنى آمل بطريقة ما أن تغفرا لى |
Belki sadece dinsel sanatın gözünden kaçmış bir şeyi ele alıyor, Bir şekilde size Tanrısallığı göstermeye çalışıyor. | Open Subtitles | أنه ربما يكمل مسيرة الفن الديني يحاول بطريقة ما أن يهديك إلى معرفة الرب |
Bir şekilde herşeyin iyi olacağını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف بطريقة ما أن كل شيء سيكون علي ما يرام |
Bir şekilde biliyorum ki, her şey yoluna girecek. | Open Subtitles | أعرف بطريقة ما أن كل شيء سيكون علي ما يرام |
Eğer Bir şekilde fay hattında bir hareket yaratabilirsek, ilerleyen naquadria'yı yalıtabilir ve zincirleme tepkimeyi kesebiliriz. | Open Subtitles | اذا أمكننا بطريقة ما أن نحدث حركة على طول خطّ الصدع، يمكننا من أن نعزل النكوادريا المتقدّمة ونحطم سلسة التفاعل. |
Çocuğu hastayken terk etmek bana Bir şekilde yanlış geliyor. | Open Subtitles | هو فقط يبدو خاطئ بطريقة ما أن أترك الطفل وهو مريض. |