Bu yüzden, bundan sonra sıkıca yapış sırtıma, şimdiki gibi. | Open Subtitles | منذ الأن، كما تفعلين الأن فلتلتصقي بظهري. |
Ne oldu, sırtıma sağladığın bıçağı almaya mı geldin? | Open Subtitles | وش جابك جاي تاخذ السكين اللي غرزتها بظهري |
- Bence sırtımdan vurulduğumu zannederlerken kalkmam iyi olmaz. | Open Subtitles | إنّك تسحقني من الأفضل أن لا أتحرّك لقد أصبت بظهري |
Dün gece tek kaçırdığım şey en iyi dostlarımın en büyük düşmanımla takılarak beni sırtımdan bıçaklamaları oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فوّته بالأمس، هوأعزأصدقائي.. يطعونني بظهري بتسكعهم مع ألد أعدائي |
O kadar rahatsız ediciydi ki, sırtımı bir şeye verip durmak zorundaydım, böylece bana doğru gelen her şeyi görebiliyordum. | Open Subtitles | لم يكن الوضع مريحاً هناك كان عليّ الوقوف بظهري لشئ ما، حتى يمكنني أن أرى أي شئ قادم نحوي |
Sonrasında hatırladığım arkamdan çok sert bir şeyle vurulduğu. | Open Subtitles | الامر التالي الذي اعرفه أنني تلقيت ضربة بظهري بشيء قوي |
Evet, sırtımda çalıştıracak yeni bir kas buldum. | Open Subtitles | نعم و لقد إكتشفت عضلة جديدة بظهري و سأدربها |
Sırtımdaki yaranın izi her ne kadar geçmiş olsa da bana dokunduğu anda onu hâlâ hissedebiliyorum. | Open Subtitles | بالرغـم أنه ليس لدي خدوش يمكن أن أحسها هناك بظهري عندما تلمسنـي |
Seni kurtarmaya çalışırken sırtıma tornavida saplandı ve neredeyse ölüyordum. | Open Subtitles | طعنت بظهري بالمفك . و أوشكت علي الموت |
Gerekiyorsa, bebeğimi sırtıma bağlarım. | Open Subtitles | سأربط طفلي بظهري إذا لزم الأمر |
Şimdi, sırtıma çık. Uçacağız. | Open Subtitles | الآن تعلق بظهري سنحلق |
Muhtemelen daha ilk günden sırtıma tekme ile imzalarını bırakırlar. | Open Subtitles | قد أحصل على لائحة "إركلني" معلقة بظهري |
Dün gece tek kaçırdığım şey en iyi dostlarımın en büyük düşmanımla takılarak beni sırtımdan bıçaklamaları oldu. | Open Subtitles | الشيء الوحيد الذي فوّته بالأمس، هوأعزأصدقائي.. يطعونني بظهري بتسكعهم مع ألد أعدائي |
Etrafta aptalca dolanıyor gibi yapıp beni sırtımdan bıçaklamayı planladığını bilmiyor muyum sanıyorsun? | Open Subtitles | أتظنني لا أعلم بأنك تتظاهر بالحماقة من حولك وبدون تفكير بينما تخطط لطعني بظهري أيها الشرير |
Belki bir daha beni sırtımdan vurmak istediğinde bu aklına gelir. | Open Subtitles | حسنا، ربما عليك أن تتذكر هذا عندما تفكر في طعني بظهري مجدداً |
Ben menajerime güvenebileceğimi sanıyordum ama anlaşıldı ki, beni sırtımdan bıçaklıyormuş. | Open Subtitles | ظننت أنه بإمكاني الوثوق بمدر أعمالي لكن اتضح أنه كان يطعنني بظهري طوال الوقت |
Sonra sırtımı uzaya döndüm kâğıdı omzumun üstünden attım ve çok içten dilek diledim. | Open Subtitles | على قطعةٍ من الورق. ثم ألقيت بظهري إلى الفضاء بعدها رميت قطعة الورق فوق كتفي إلى الوراء، و تمنيت ما أريده |
Ben sırtımı bu şekilde incitmiştim işte. | Open Subtitles | هذا التمرين هو سبب الآلام التي حلت بظهري |
Halbuki sırtımı duvara yaslamıştım. | Open Subtitles | بينما أقف أنا مستندة بظهري إلى الحائط |
Beni arkamdan vurmamaya çalış ahbap! - Aynı takımdayız! | Open Subtitles | حاول الا تصوب البندقية بظهري, يا رفيق نحنُ في نفس الفريق |
Bu fotoğraf, arkamdan vurulmamdan kısa bir süre önce çekildi ilginçtir, çünkü o sırada Bob Hope Şov vardı. | Open Subtitles | تم إلتقاط هذه الصورة قبل أن أصاب بظهري مباشرة (وذلك غريب جداً لأنه حدث أثناء عرض (بوب هوب |
Zatürre olup sırtımda bıçakla dolaşsam gene beni öldüremezsin. | Open Subtitles | لم تتمكّن من قتلي ان كنت مصابا بالإلتهاب الرئوي و لديّ سكّين بظهري |
Sırtımdaki şu keskin ağrı hariç. | Open Subtitles | ماعدا هذا الالم بظهري |