ويكيبيديا

    "بعائلته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • ailesini
        
    • ailesiyle
        
    • ailesi
        
    • Aile
        
    • Ailesinin
        
    • Ailesinden
        
    • Ailesinde
        
    • ailesine
        
    Burda ailesini veya başka birini düşünmüyor, burda kaslarını harekete geçirmeyi TED فهو لا يفكر في هذه النقطة الآن بعائلته أو أطفاله وهو يحاول جاهداً
    Artık ailesini düşünmüyor, kendini motive etti. TED وهنا هو لا يُفكر بعائلته الآن , فقد إستطاع أن يُحفز نفسه
    Yine de, ailesini ilgilendirdiği için anlıyorum. Open Subtitles ومع ذلك، أتفهم، بما أن للأمر علاقة بعائلته
    Nate'i ailesiyle birleşmesi için teşvik ederken böyle olacağını bilmiyordum. Open Subtitles حسنا عندما شجعت نبت لإعادة ارتباطه بعائلته لم تكن لدي فكرة انها ستأتي مع هذه التوقعات
    Evet, konuşuyor. Hayır, ailesiyle tanışmadım. Open Subtitles أجل هو يتكلم, كلا لم ألتقِ بعائلته
    ailesi umurunda değil. Sen sadece kıçını kurtarma derdindesin, yalancı piç! Open Subtitles أنت لا تكترث بعائلته أنت تغطي عن نفسك فقط أيها الكاذب
    Umalım ki, onun Kaja'sı en az benim kadar iyi bir Aile babası olsun. Open Subtitles ماذا عن ذلك الفتى كاجي؟ هل يعتني بعائلته كما أفعل أنا؟
    Ailesinin hizmetçisiyle yattığım zaman olduğu gibi. Open Subtitles انّها تشبه تلك الايام ، عندما كنت انام مع عاملة التنظيف الخاصة بعائلته
    Filmde kendi hayatını sinemaya aktarmış, kadrosuysa; Ailesinden ve doğaçlama yapan arkadaşlarından oluşmaktadır. Open Subtitles مستوحى من حياته، بَدْأً بعائلته ومرورا بأصدقائه
    ailesini aramamak gibi bir hata yaptığımı aklım almıyor. Open Subtitles لا أستطيع تغيير شعوري بأنني قمت بغلطة, لعدم إتصالي بعائلته
    İstediklerimi yapacak yoksa ailesini okyanusun dibine yollarım. Open Subtitles سيفعل ما آمره به، أو سألقِ بعائلته جميعاً في قاع المحيط.
    Ondan sonra da ona ailesini anımsatanları öldürmüş. Open Subtitles ثم قتل بعض الأشخاص ممن يذكروه بعائلته
    Sadece ailesini ve çocuklarını kendinden çok düşünen bir insansın. Open Subtitles مجرّد رجل يهتمّ بعائلته أكثر من نفسه
    ailesini aradım, Wheaton'da geliyorlar. Open Subtitles إتصلت بعائلته , إنهم قادمون من ويتون
    Ben sadece ailesini korumaya çalışan bir tamirciyim o kadar. Open Subtitles أنا مجرد عامل صيانة يهتم بعائلته
    Şununla ilgilen. Mutlaka çocuğun ailesiyle irtibata geç. Open Subtitles اهتم بهذا وتأكد ان تتصل بعائلته
    Koca Mike, göçmenin anayurdunda, eğer bir adam onurlu işler yapar ve kendi kılıcının üzerine düşerse, ailesiyle ilgilenilir. Open Subtitles "بيج مايك" ، في الدول القديمة ، لو رجل فعل شيء شريف وقتل نفسه بسيفه الخاص به ، سيتم الأعتناء بعائلته
    Charlie beni ailesiyle tanıştırmak için davet etti. Open Subtitles دعانى "(شارلى)" لتناول العشاء والتعرف بعائلته.
    Onu vurmam gerekebilirdi. O zaman ailesi ne olacaktı? Open Subtitles كنت قد أضطر لقتله، وماذا سيحل بعائلته عندئذ؟
    Xander da her zaman Aile toplantılarından kaçmaya çalışır. Open Subtitles و زاندر دائما ما يحاول تجنب الاجتماع بعائلته
    Ailesinin iltica edeceğini anlarlarsa karısı hapse girebilir. Open Subtitles يُمكن أن تذهب زوجته للسجن. لو أمسكوا بعائلته وهُم يُحاولون الإنشقاق.
    Ailesinden birine bile bu tanı konulmamış olsa bile mi? Open Subtitles و الذي لم يتم تشخيصه بعائلته من قبل؟
    Ölümcül hasta birisi? Ailesinde hasta bir tanıdığı olan birisi? Open Subtitles شخص ما في المرحلة النهائية للمرض شخص لديه عضو بعائلته مريض ؟
    - Uh-huh. ailesine haber verin. Organlarını bağışlamış mı öğrenin. Open Subtitles اتصلي بعائلته جدي لو أنه يمكن أن يكون متبرعاً للأعضاء

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد