Kimse etkilerini bilmiyordu, ta ki çok geç olana dek. | Open Subtitles | لكن لا أحد علم بتأثيرها الا بعد فوات الأوان |
Geniş, görünmez bir ağ örüyorum. Katil çok geç olana kadar içinde olduğunu bilmeyecek bile. | Open Subtitles | أنا أنصب شبكة خفيّة لا يعلم القاتل بأنه بها إلاّ بعد فوات الأوان |
Küçük çocuğun çok çabuk doğması için dua edelim ya da çok geç. | Open Subtitles | دعنا نصلي لكي يولد الطفل في وقت مبكر . أو بعد فوات الأوان. |
- çok geç. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان. |
Benden sadaka istemek için çok geç kaldın. | Open Subtitles | جئت بعد فوات الأوان على الصدقات |
Ne planladığını bilmiyordum, öğrendiğim de çok geç olmuştu. | Open Subtitles | لم أكن أعرف ما كان يخطط، وبعد ذلك كان بعد فوات الأوان. |
Ama çok geçti artık. | Open Subtitles | ولكن بعد فوات الأوان. |
Şimdi bakıyorum da, puro içmek bir hataymış. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان , السيجار كان غلطة |
İş işten geçtikten sonra öğrendim. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان |
Ve şehir planlama ofisindeki güvenlik görevlisi çok geç olana kadar, herhangi bir silahlı adam görmediğini iddia etmişti. | Open Subtitles | ورجل الأمن في مكتب المساحة أدعى عدم رؤية الرجل صاحب البندقية يدخل المبنى الا بعد فوات الأوان |
Çok geç olana kadar oluşan maliyeti görmek kolay değil. | Open Subtitles | إنه ليس سهلاً دائماً أن نرى التكلفة حتى بعد فوات الأوان. |
Asla doğrudan saldırmaz çok geç olana kadar da onu görmezsiniz. | Open Subtitles | لن تهاجم بشكل مباشر ولن تروها إلا بعد فوات الأوان |
Çok geç olana kadar bunu fark etmediğim için kendimi salak hissettim. | Open Subtitles | دبروا كل هذه الأحداث و شعرت بالغباء أنني لم أفطن للأمر إلا بعد فوات الأوان |
Bu işte iyi olduğumu çok geç olunca fark ettim. | Open Subtitles | لم أعرف أنّني جيّدة في هذا إلّا بعد فوات الأوان. |
Ve çok geç oluncaya kadar kimse bunun farkına varmaz. | Open Subtitles | ولا أحد سيلاحظ أي شيء إلا بعد فوات الأوان بكثير |
Çok fazla sayıda ebeveyn çocuklarının eziyet ve utancından çok geç haberdar oluyorlar. | TED | الكثير منهم علموا بمعاناة أبنائهم و ما يتعرضون له من إذلال بعد فوات الأوان. |
- çok geç. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان. |
- çok geç, el sıkıştık. | Open Subtitles | - بعد فوات الأوان. كنت هز على ذلك. |
çok geç kaldın. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان. |
Öğrendiğim zaman çok geç olmuştu. | Open Subtitles | اكتشفت الأمر بعد فوات الأوان. |
Şimdi bakıyorum da, puro içmek bir hataymış. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان , السيجار كان غلطة |
İş işten geçtikten sonra. | Open Subtitles | بعد فوات الأوان |