"بعضكما" - ترجمة من عربي إلى تركي

• birbirinizi
• birbirinize
• Birbirinizle
• birbirinizden
• araya
• İkinizin
• birbiriniz
• birbirinizin
• İkinizi
• birlikte
• Tanışıyor

Sizinki gerçek aşk değil. birbirinizi, doğru dürüst tanımıyorsunuz bile.
ما بينكما ليس بحب حقيقي، أنتم بالكادّ تعرفان بعضكما البعض

Hatta John'u bile, eğer siz ikiniz önce birbirinizi öldürmezseniz.
حتى جون إذا لم تقتلا أنتما الأثنين بعضكما البعض أولاً

Yani, bütün bu virüs olayından önce, bir yıl boyunca birbirinizi tanıyordunuz.
أقصد، قبل هذه الأمور المتعلقة بالفيروس، تعرفون بعضكما كما يبدوا منذ سنين؟

İki gece kuşu aynı dava üzerinde. Tam birbirinize göresiniz.
،بومتان ليلتيان تعملان على نفس القضية أنتما تناسبان بعضكما حقاً

Bence buradaki işimiz, sizin Birbirinizle açık olarak davranacağınız bir yol bulmak.
أظن أن هدفنا هنا هو إيجاد طريقة لكما لتصبحا صريحَين مع بعضكما

İkiniz birbirinizi tanıyorsunuz... onun ölümü sayesinde senin temyizin gerçekleşiyor.
أنتما تعرفا بعضكما البعض.. ومقتله كان السبب في إطلاق سراحك

Seni iki hafta önce sevişmek için ayarladı. birbirinizi neredeyse hiç tanımıyorsunuz...
لقد قام بحجزكِ من اجل الجنس منذ اسبوعين انتما بالكاد تعرفان بعضكما

Eğer düşündüğün buysa, o zaman siz birbirinizi hak ediyorsunuz.
إن كان هذا ما تظنه، فهذا يعني أنكما تستحقان بعضكما.

Ama sen ve Simon, birbirinizi hiç tanımıyorsunuz. Asla tanımadınız.
لكن أنتِ وسايمون ، لا تعرفان بعضكما ولم تعرفان أبداً

Birlikteyken birbirinizi paramparça ediyorsunuz birbirinizden ayrıyken de kendiniz parçalanıyorsunuz.
عندما تكونان معاً ، فإنكما تقطعان بعضكما إرباً و حين تبتعدان ، فإنكما تقطعان بعضكما إرباً

birbirinizi bulduğunuzda, kendinizi birbirinizin kollarına atacaksınız.
وعندما تجدان بعضكما البعض تجريان بأذرع مفتوحة

Ancak çocuk isterseniz, birbirinizi sevdiğinizi anlarsınız.
إن كنتما ترغبان في ذلك، فستشعران أنكما تحبان بعضكما

Siz birbirinizi gerçekten seviyorsunuz ve gerçek mutluluğu yakalamıştınız.
أنتما أحببتم بعضكما بصدق و لربما تعيشان سويا فى سعاده

- birbirinize sürtünüyorsunuz, sevişmekten hoşlanan genç bir çift, masum görünmeye çalışıyor.
تعانقان بعضكما, تريدان ممارسة الجنس مجرد طفلين صغيرين يحاولان أن يكونا صريحين

Kardeş olarak birbirinize yardımcı olmalı ve babanızın size bıraktığı yolda ustalaşmalısınız.
كأخوين، يجبُ عليكما مساعدة بعضكما البعض وإتقان الدرب الذي تركه والدكما لكما.

Gerçi ikiniz birbirinize layıksınız çünkü o hiçbir şey yapmayacak.
في النهاية أنتما تستحقان بعضكما لأنه لن يفعل شيئاً أبداً

Siz Birbirinizle görüşüyor muydunuz? Nasıl oldu da kimse bana haber vermedi?
كنتم تتحدثون مع بعضكما لمَ لم يتصل أحدكم بي؟

Ve bana güvenin, birbirinizden kaçma şekliniz... Gideceğiniz tatillerden emin olsanız iyi olur.
وثِقَا بي، بالطريقة التي تهربان فيها من بعضكما فيُستحسن أن تتيقنا مما تفعلانه

Anne, baba tekrar bir araya gelmeniz için katrilyon dolar bile veririm.
أمي ، ابي ، انا مستعد لدفع أي مبلغ لتعودا إلى بعضكما

İkinizin de biraz uzak durmanız gerektiği aşikâr değil mi?
أليس واضحاً الآن أنكما بحاجة للابتعاد عن بعضكما البعض ؟

birbiriniz için gerçek hislerinizi bilip kavganızı izlemek harika.
أحب أن أرى شجاركما معاً، لأنني أعرف كيف تشعران تجاه بعضكما البعض

Biran daha uzaktan geliyor. Sen ve oğlun birbirinizin aynısınız.
بيرتك تأتي من أبعد البلاد، أنت وإبنك تحبان بعضكما البعض

İkinizi de kafese tıkarım orada birbirinizi yersiniz ta ki biriniz geberene diğeriniz de idama gidene kadar.
يُمكنني وضعكُما معاً في ذلكَ القفَص حيثُ يُمكنكما أن تضربا بعضكما حتى يموتُ أحدكما و الآخَر يُصبحُ في وحدَة الإعدام

Yedi gün önce, siz ikiniz o gece birlikte miydiniz?
قبل سبعة ايام . هل كنتما برفقه بعضكما اثناء الليل

Tanışıyor musunuz, tanışmıyor musunuz anlamadım.
لا أستطيع القول إذا ما كنتما الإثنان تعرفان بعضكما أم لا