ويكيبيديا

    "بعضهما" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • birbirlerine
        
    • birbirini
        
    • birbirine
        
    • birbirlerinin
        
    • birbirlerinden
        
    • birbirinden
        
    • birbirleriyle
        
    • araya
        
    • birbirinin
        
    • iki
        
    • ikisini
        
    • birlikte
        
    • birbiriyle
        
    • birbirleri
        
    • birbirlerini
        
    Televizyon bir çiftin konuşmak zorunda olmadan birbirlerine katlanmalarını sağlayan evlilik yardımıydı. Open Subtitles هذا الجهاز الذي يساعد أي زوجين على تحمل بعضهما دونما الحاجة للحديث
    İki at birbirini parçalamış mezarlar açılmış ve kemikler etrafa saçılmış. Open Subtitles حصانان إلتهما بعضهما البعض القبور فغرت فاها و ألقت بالعظام حولها
    Bana göre, eğer iki insan birbirini severse ve bizim gibi birbirine güvenirse kıskanç olmak için sebep yok. Open Subtitles الأمر يبدو لي، مع ذلك أن لو شخصان يحبّان بعضهما ويثقان ببعض مثلما نفعل نحن فليس هناك سبب للغيرة.
    İnsanların birbirlerinin hayatlarına öyle girip çıkmaları ne kadar komik. Open Subtitles إنهُ من المُضحكِ كيف يدخلُ ويخرجُ الناسَ من حياتِ بعضهما.
    Eski bir numara oydu. birbirlerinden nefret ediyorlarmış. Kim diyor? Open Subtitles ،كانت العضو الأبرز على ما يبدو أنهما يكرهنا بعضهما البعض
    Eğer bir insan beyni gördüyseniz, iki yarıkürenin birbirinden bütünüyle ayrı olduğu aşikardır. TED إذا سبق ورأيتم مخ بشري يتضح أن النصفين الكرويين منفصلين تماماً عن بعضهما.
    Tek bir çamaşır sepetleri var. Demek ki birbirleriyle iyi geçiniyorlar. Open Subtitles ولديهما حقيبة غسيل واحدة، مما يعني أنهما معتادان على بعضهما البعض
    Ancak, bu el ve bu el birbirlerine yaklaştıkları zaman oldu. Open Subtitles هذا حدث عندما هذه اليد إقتربت من هذه اليد بعضهما البعض
    birbirlerine 20 metre uzaklıkta bulundular ve kafalarında aynı tip yaralar var. Open Subtitles تم اكتشافهما على بعد 75 قدم عن بعضهما بجروح رأس متطابقة تقريبا
    Ama bir gün onları birlikte gördüm ve onların birbirlerine bakışlarını izledim. Open Subtitles ذات يوم، رأيتهما معاً و رأيت كيف كانا ينظران إلى بعضهما البعض
    Tamam. birbirini henüz tanımayan insanlar arasında olabilecek bir şey. Open Subtitles انه فقط شئ بين شخصين لا يعرفان بعضهما حتى الآن
    İki insanın birbirini sevmesi her zaman bir arada olmalarını gerektirmez. Open Subtitles مجرّد كون شخصين يحبّان بعضهما لا يقتضي دائماً أن يكونا معاً
    Biz hukuk salonunda her şeyi açığa çıkmış... birbirine bakan iki kişiyiz. Open Subtitles نحن مجرد شخصين يحدقان في بعضهما البعض في قاعة المحكمة، مكشوفين تماماً
    Biz hukuk salonunda her şeyi açığa çıkmış... birbirine bakan iki kişiyiz. Open Subtitles نحن مجرد شخصين يحدقان في بعضهما البعض في قاعة المحكمة، مكشوفين تماماً
    Eğer birbirlerinin vücutlarını tanıyorlarsa birbirlerine karşı hisleri de vardır. Open Subtitles إذا عرف كل منهما جسم الآخر، مشاعرهما تجاه بعضهما البعض.
    Boyalı yüzlerine, kostümlerine bakardım, şarkılarını dinler genç aşıklar birbirlerinin kolunda ölünce ağlardım. Open Subtitles رأيت الوجوه المدهونة والأزياء وإستمعت للأغاني، وبكيت عندما مات الشباب في أحضان بعضهما
    Ve beyine baktığınız zaman, her iki beyin korteksinin birbirlerinden tamamen ayrı olduğu açıkça görülür. TED وعندما تنظرون إلى المخ، فإنه من الواضح أن النصفين منفصلين تماماً عن بعضهما
    İki erkeğin birbirinden nefret etmesi genellikle bir hatunla ilgilidir. Open Subtitles عندما يكره شابان اثنان بعضهما ، يتعلق الأمر عادة بفتاة
    Burada gördüğümse birbirleriyle konuşmayı kesmiş düş kırıklığı nefrete dönüşmüş iki insan. Open Subtitles أرى شخصيْن توقّفا عن الحديث مع بعضهما البعض، تحوّل احباطهما إلى كراهيّة.
    ...çalışmaları için bir araya getirebilirsek, şu anda kamu mallarını teslim edebilir… …ya da son derece yetersiz olabiliriz. Tabi ki bu bir radikal bir önermedir. TED اذا تمكنا من وضع هذان الاثنان مع بعضهما في مكان امن، ليعملا مع بعضهما، يمكننا ايصال السلع العامة في هذه اللحظة أو بزمن توريد قصير جدا
    Linux'un ve internetin benimsenme dönemecine bakın... kesinlikle birbirinin izlerini taşır. Open Subtitles و منحنى تبني اللينكس ومنحنى تبني الانترنت فهما يطابقان بعضهما تماما
    Bu fiziksel nesnelerde, sol ve sağ gösterge eşzamanlı. Ama isterseniz, iki göstergeyi de tutup eşzamanlamayı geçersiz kılabilirsiniz. TED هنا القناة اليسرى واليمنى للموازنة، ولكن إذا أردنا، يمكننا تجاوز ذلك بجذب الاثنين مع بعضهما البعض في نفس الوقت.
    Bazen iki ipi birden kullanır, ikisini birden dönderirlerdi ama siz onları ayırabilir ve yumurta çırpıcısı gibi dönderebilirsiniz. TED كنّ يأخذن حبلين ويعقدنها معًا كحبلٍ واحد، ولكن يمكنك فصلهما وتحويلههما مثل مضرب البيض فوق بعضهما البعض.
    Çünkü aşıkların bir ömür boyu birlikte olmaları çok güzel. Open Subtitles لأنه لأمرٌ رائع عندما يبقى العاشقين مع بعضهما طيلة حياتهما
    Ruh eşlerinin birbiriyle tam olarak uyuşması bazen aylar alır. Open Subtitles أحيانًا، توأم الأرواح قد يستغرقا شهورًا كي يفهما بعضهما البعض.
    birbirlerini korumak isteyen birbirleri için en iyisini isteyen iki insanla ilgiliydi. Open Subtitles شخصان أرادا حقّاً حماية بعضهما البعض شخصان أرادا حقّاً الأفضل لبعضهما البعض
    Farkındasın ki iki avcı aynı avın peşinden peşinden koşarsa bu iş birbirlerini vurmalarıyla neticelenir, böyle olsun istemeyiz. Open Subtitles كما تعلم عندما يقصد صيادان الفريسة نفسها ينتهيان باطلاق النار على بعضهما من الخلف و نحن لا نريد ذلك

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد