Buraya uzak olmayan bir nehir biliyorum. | Open Subtitles | أنا أعرف نهراً ليس بعيداً من هنا |
Buraya uzak değil. | Open Subtitles | ليس بعيداً من هنا |
Kalacak yeni bir yer buldum. buradan çok uzakta değil. | Open Subtitles | تعلمين وجدت بيتاً جديداً، ليس بعيداً من هنا. |
Yani buradan çok uzakta olamaz. | Open Subtitles | لذا لايمكن أن يكون بعيداً من هنا |
Buradan fazla uzak değil. | Open Subtitles | ليس بعيداً من هنا |
Seni buradan uzağa götüreceklerdir. | Open Subtitles | وسيأخذونك بعيداً من هنا |
Adam adresin buraya çok uzak olmadığını söyledi. | Open Subtitles | إن ذاك الرجل يقول أن المكان ليس بعيداً من هنا |
Plan seni buradan uzaklaştırmak. İşte bu yüzden gelemem. | Open Subtitles | الخطة هي أخذك بعيداً من هنا لهذا لا أستطيع أن آتي معك |
Merlin's Market'ın yakınında. Buraya uzak değil. | Open Subtitles | بالقرب من متجر (ميرلين) ليس بعيداً من هنا |
Buraya uzak değil. | Open Subtitles | - إنه ليس بعيداً من هنا |
The Hikina. Buraya uzak değil. | Open Subtitles | "هيكينا" ليس بعيداً من هنا |
buradan çok uzakta yaşamıyorum. | Open Subtitles | منزلي ليس بعيداً من هنا |
Sayılır, buradan çok uzakta oturmuyorum. | Open Subtitles | نعم، لا أسكن بعيداً من هنا. |
Buradan fazla uzak değil. | Open Subtitles | ليس بعيداً من هنا. |
Seni buradan uzağa götüreceğim. | Open Subtitles | سأخذك بعيداً من هنا |
Büyüdüğüm yer buraya çok uzak değil. | Open Subtitles | نشآت ليس بعيداً من هنا |
Seni buradan uzaklaştırmak yaptığım en doğru iş olacak. | Open Subtitles | اخذكِ بعيداً من هنا هي الطريقة الوحيدة لتصحيحهم |