| İnsanlardan çok uzaktayız. Çığlık atsan bile kimse duymaz. | Open Subtitles | لأننا بعيدون عن كل الناس وهكذا لن يسمع أحدهم صراخك |
| Çuvalladık demek.Forth'a ne kadar uzaktayız? | Open Subtitles | اللعنه كم نحن بعيدون عن الحصن يا موريارتي؟ ؟ |
| Şu lanet olası Forth'dan ne kadar uzaktayız? | Open Subtitles | كم نحن بعيدون عن هذا الحصن اللعين؟ |
| Ailelerinden uzaktırlar ve içlerinde çok fazla öfke birikmiştir. | Open Subtitles | فهم بعيدون عن أسرهم و هناك الكثير من الغضب بداخلهم |
| - Mükemmellikten uzaktırlar. | Open Subtitles | - هم بعيدون عن الكمال |
| Tanrı bize ruhumuzu bir garanti olarak vermiş ve biz beden içinde olduğumuz sürece Rab'den uzağız... | Open Subtitles | الربّ الذي منحنا الروح كضمان، و طالما أننا أحياء في الجسد، فنحن بعيدون عن الربّ |
| Bu haritaya göre; Yellowstone'a fazla uzakta değiliz. | Open Subtitles | طبقاً لهذه الخريطة فنحن لسنا بعيدون عن منتزه يلوستون الوطني |
| Gün ışığından çok uzaklardayız dostum. | Open Subtitles | نحن بعيدون عن ضوء الشروق ياصديقى |
| Üçüncü sokaktaki rıhtımdan oldukça uzaktayız artık. | Open Subtitles | حسنا, نحن بعيدون عن رصيف الشارع الثالث |
| Evden çok uzaktayız, dostum. | Open Subtitles | إننا لسنا بعيدون عن الديار، يا فتى. |
| Üçümüz külubeden uzaktayız, yetişkinler gibi oturabiliriz ve ikinizin neden beni çekici bulduğunu ortaya çıkarmaya çalışırız. | Open Subtitles | مرة واحدة ثلاثة منا بعيدون عن هذه المقصورة، يمكننا أن نجلس مثل الكبار ويمكننا في محاولة لمعرفة لماذا كنت على حد سواء تجد لي جاذبية. |
| Su gayet güzel. Şehirsen çok uzaktayız. | Open Subtitles | المياه جيدة ، نحن بعيدون عن المدينة |
| Su gayet güzel. Şehirsen çok uzaktayız. | Open Subtitles | المياه جيدة ، نحن بعيدون عن المدينة |
| Yardımdan ışık yılı kadar uzaktayız, adamım. | Open Subtitles | نحن بعيدون عن المساعدة يا رجل |
| Grosvenor Square'den çok uzaktayız, değil mi, Bay Darcy? | Open Subtitles | نحن بعيدون عن ميدان (جروفسنور) أليس كذلك يا سيد (دارسي)؟ |
| - Mükemmellikten uzaktırlar. | Open Subtitles | - هم بعيدون عن الكمال |
| Evet hala birbirimizi anlamaktan uzağız. | Open Subtitles | نعم نحن بعيدون عن الفهم ألان إعتقدت |
| Gün ışığından daha çok uzağız, dostum. | Open Subtitles | نحن بعيدون عن ضوء الشروق ياصديقى |
| Şanslıyız ki biz bu tip sorunlara henüz çok uzağız. | Open Subtitles | لحسن الحظ نحن بعيدون عن تلك المشاكل |
| Bu insanlar için koşullar hiç te konforlu değildi fakat Komünistlerden uzakta olmaktan mutluydular. | Open Subtitles | فيلم إخباري أمريكي مارس 1953 الظروف ليست مريحة لهؤلاء الناس لكنهم سعداء كونهم بعيدون عن قبضة السوفيت |
| Evimizden çok uzaklardayız. | Open Subtitles | نحن بعيدون عن وطننا |