| Ondan uzak duracağına söz verdin ama onun senden uzak duracağına söz vermedin! | Open Subtitles | أنت وعدت بأنك ستبقي بعيدة عنه ولكنك لم توعدي بأنه سيبقى بعيد عنك |
| Ama senden uzak bir yere, seni deli fındık. | Open Subtitles | سأذهب للجحيم بعيد عنك أيها المختلة المخبولة |
| Ama senden uzak bir yere, seni deli fındık. | Open Subtitles | سأذهب للجحيم بعيد عنك أيها المختلة المخبولة |
| Bazen senden ayrı olmak istiyorum, Bunu istemek çok mu fazla. | Open Subtitles | انا اريد بعض الوقت بعيد عنك وهذا ليس شيئا كبيرا |
| Lisa, tüm yaz senden ayrı kalmaya dayanamam. Benimle Parkfield Malikanesi'ne gel. | Open Subtitles | (ليسا) لا أطيق فكرة البقاء بعيد عنك طوال الصيف تعالي معي إلى (بركفيلد مانر) |
| senden uzak olmak beni kötü etkiledi benim için yaptıkların . | Open Subtitles | كوني بعيد عنك جعلني أدرك ماذا فعلته لأجلي |
| Hatta bu gecede mesaj attı, tehlikeli olduğun için senden uzak kalmalıymışım. | Open Subtitles | حتى عندما راسلتني الليله قائلة انه يجب عليها البقاء بعيد عنك لانك خطر |
| Güvende. Gerçi senden uzak olduğu her yerde güvende oluyor. | Open Subtitles | بأمان، ورغم ذلك أفترض أن أمانه يعني كونه بأيّ مكان بعيد عنك. |
| senden uzak duruyorum, işim var. | Open Subtitles | أنا بعيد عنك فأن لدي وظيفه |
| - senden uzak bir yere. | Open Subtitles | -أي مكان بعيد عنك |