- Öyle olması lazım... Odasında tek başına oturup saatlerce alıştırma yapıyor. - Başka bir şey yapıyor olmasın? | Open Subtitles | يجب أن يكون كذلك، لأنه يجلس بغرفته وحيداً ويتمرن لمدة ساعات |
Nicolai'nin Odasında pazardan beri beş kişiler. | Open Subtitles | نيكولاي معه خمسة اشخاص بغرفته منذ يوم الأحد |
Çizer, çizer ve çizer. Tek başına, gizlice Odasında çizer. | Open Subtitles | لا ينفك يرسم ويرسم وحيداً، بالخفاء، بغرفته |
Diğer misafirlerin bazı şikayetleri var... odasına zarar vermiş... | Open Subtitles | اشتكى النزلاء الآخرون، فقد ألحق الضرر بغرفته |
Odasını beğenmemiş ve bununla ilgili çok nükteli davranıyor. | Open Subtitles | وهو غير سعيداً بغرفته وهو حقاً ملح بشأنها |
Kyle'ın dün gece Odasında uyumadığını düşünüyoruz. | Open Subtitles | نظن ان كايل قد لا يكون نام بغرفته الليلة الماضية اين تظنون انه قد نام؟ |
- Aiden iyi, Odasında itfaiye arabasıyla oynuyor. | Open Subtitles | أنه على مايرام أنه بغرفته يلعب بسيارة إطفائه |
Odasında ödevlerini yapmıyor olmalıydı ama sanırım gizlice bizi dinliyor. | Open Subtitles | حسنا من المفترض أن يكون بغرفته لا يعمل واجبه لكن تخميني أنه يتجسس علينا |
Bir otel Odasında uyuyordu, sent de komodinin üzerindeydi. | Open Subtitles | كان ينام بغرفته بالفندق والعملات كانت على منضدته |
Odasında bir beysbol eldiveni var bir de maskesi. | Open Subtitles | الرياضه هنالك قفاز وقناع كره القاعده بغرفته |
Ama kim bütün gün Odasında saklanıp, kart numarası denemeleri yapan karamsar bir sıkıntı tip ister ki? | Open Subtitles | لكن من يريدُ أحداً متشائماً ومزعجاً والذي يبقى طوال اليوم بغرفته يتدربُ على حيلة البطاقات؟ |
Odasında ama iyi bir zamanlama olduğundan pek emin değilim. | Open Subtitles | هو بغرفته ولكني لست متأكدة من أنه الوقت المناسب |
Akşam yemeğinden sonra Odasında olacağını özellikle belirtti. | Open Subtitles | وأبدى لنا بنقطة مهمة بأنهُ سيكون بغرفته بعد العشاء |
Yargıç, bütün avukatları Odasında görmek istiyor. | Open Subtitles | المعذرة، القاضي يريد مقابلة جميع المحامون بغرفته. |
Az önce Odasında Kaptan ile konuştum. | Open Subtitles | لقد تحدثت للتو مع الكابتن بغرفته |
Sabah erken kalktım ve Odasında dört dönüyordu. | Open Subtitles | استيقطت مبكرا وسمعته يتحرك بغرفته |
O halde, sen söyle. Lance Odasında mı değil mi? | Open Subtitles | اذن اخبرني هل لانس بغرفته ام لا ؟ |
Günlerce odasına kapanıp eski video oyunlarını oynuyor. | Open Subtitles | انتكس نوعاً ، إنه يبقى بغرفته طوالاليوم.. يلعب ألعاب فيديو قديمة |
Dinleyin, size söylüyorum. Onunla doğru dürüst konuşayım diye otel odasına gittim. Tamam mı? | Open Subtitles | قلتُ لكما، أردتُ رؤيته بغرفته بالفندق للتحدث عن بعض النواحي |
- Yurt Odasını aradım ama boştu. | Open Subtitles | مررت بغرفته في السكن ووجدتها فارغة |
odası ile ilgili olamaz. Kendimi bildim bileli dağınıktır odası. | Open Subtitles | لم يكن الأمر يتعلق بغرفته فقد كانت دائمة الفوضى لمدة سنة |
Odasındaki ses makinesi okyanus sesine ayarlanmıştı. | Open Subtitles | تمّ ضبط جهاز الصوت بغرفته على صوت المحيط |