Onların dualarını etmiş, olabildiğince yoldan çıkmamaya çalışmıştım. | TED | صليت صلاواتهم، لقد ابتعدت عن كل إغراء بقدر استطاعتي. |
Yasalar olabildiğince çok bilgiyi göndermemi söylüyor. | Open Subtitles | ينص القانون بأنه يتوجب عليَ أن أرسل معلومات كثيرة بقدر استطاعتي |
Ailemi benden olabildiğince uzaklaştırmam gerekiyor. | Open Subtitles | يجب ان ابقي عائلتي بعيدا عني بقدر استطاعتي |
Elimden geldiğince beklemeye çalışacağım ama iş ciddiye binerse daha fazla duramam. | Open Subtitles | سأنتظر بقدر استطاعتي ،لكن لو أصبح الوضع سيئاً سأتدخل |
Şirketin işlerini düzeltebilmek için her Allahın günü oraya gidiyorum... | Open Subtitles | أنا هناك كل يوم أحاول بقدر استطاعتي لإرجاع هذه الشركه لوضعها الطبيعي |
Tek yapmaya çalıştığım hayatımı olabildiğince normal yaşamaya çalışmak. | Open Subtitles | حسناً، أنا أحاول أن أعيش حياتي طبيعياً بقدر استطاعتي |
olabildiğince verimli olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | أحاول أن أكون فعالة بقدر استطاعتي |
olabildiğince hızlı gidiyorum. | Open Subtitles | أنا أُسرع بقدر استطاعتي |
olabildiğince çabuk geldim. | Open Subtitles | وصلت الى هنا بقدر استطاعتي |
Fakat her zaman küçük kardeşime yardımcı oldum... Elimden gelenin en iyisiyle... tüm engellere karşı. | Open Subtitles | ولكني كنت دوما اهتم بأخي الصغير بقدر استطاعتي حتى لو كنت عاجزا |
Kimin yaptığını görmedim, Elimden geldiğince kurtarabildiğim kadar hayat kurtarmaya insanlara yardım etmeye odaklandım. | Open Subtitles | لم أرى من فعلها، وعليّ أن أركز على ما بإستطاعتي أن أفعل، وهو الحفاظ على العديد من الأرواح والأطراف بقدر استطاعتي |
Şirketin işlerini düzeltebilmek için her Allahın günü oraya gidiyorum... | Open Subtitles | أنا هناك كل يوم أحاول بقدر استطاعتي لإرجاع هذه الشركه لوضعها الطبيعي |