İşte sorunun olduğu yer burası, ve size sorunun ne olduğunu elimden geldiğince açıklayacağım. | TED | وهنا تكمن المشكلة، وسأشرح لكم، بقدر ما أستطيع ما هي المشكلة. |
Seni hep seveceğim, ve sana saygı gösterip hizmet edeceğim, ve elimden geldiğince senin yanında olacağım, ve senin için her şeyi yapacağım, ve senin için yaşayacağım. | Open Subtitles | إنني سوف أحبك و أكرمك و أخدمك دائماً و أبقى قريبة منك بقدر ما أستطيع و أفعل كل شئ من أجلك |
Kanun, müşterilerime ve çıkarlarına elimden geldiğince hizmet etmemi öngörüyor. | Open Subtitles | عملائى بقدر ما أستطيع نحن لا نصنع إتفاقيات هنا,يا سيد سوار |
Bana gösterdiğin resimlerden anlayabildiğim kadarıyla, medeniyetleri feci bir patlamayla yok olmuş. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أخبرك به من الصور التي أريتها لي هم دمروا بواسطة انفجار هائل |
Kutlama içkimizi yarıda bırakmıştık, ben de sizi Olabildiğince iyi tanıma fırsatını kaçırmak istemedim. | Open Subtitles | لم يتم مشروبنا بالحفلة لذا أنا لا أريد تضييع الفرصة للتعرف عليك بقدر ما أستطيع |
İzleme vagonunda olacağım, mümkün olduğunca ayarladığımız yere atlamaya çalışacağım. | Open Subtitles | سأعود عن منبر الملاحظة,سألقى بنفسى عند النقطة بقدر ما أستطيع |
elimden geldiği kadar seni bu işin dışında tutmaya çalıştım. | Open Subtitles | أنا أريدك بان تخرجى من كل هذا بقدر ما أستطيع |
Kanun, müşterilerime ve çıkarlarına elimden geldiğince hizmet etmemi öngörüyor. | Open Subtitles | أنا لا أحب هذا القانون يتطلب من أن أخدم عملائى بقدر ما أستطيع |
Eee, ben elimden geldiğince Molly'yi dışarı çıkarmaya çalışıyorum. Geçen gün akşam yemeği için Pecos'da 2 çizgili yakaladık. | Open Subtitles | أحاول أن أخرج مولي بقدر ما أستطيع لقد كنا على نهر بيكس قبل أيام |
Rezil işimden istifa edip, elimden geldiğince çok seyahat etmek istiyorum. | Open Subtitles | أُريدُ أن أترْك عملي والسفر بقدر ما أستطيع |
Sana bunu elimden geldiğince izah etmeme izin ver. | Open Subtitles | دعني ألومك على هذا بقدر ما أستطيع من الرقة |
Onları elimden geldiğince tutmaya çalışırım ama bu işi bitirmen gerek. | Open Subtitles | اسمع. سوف أأخرهم بقدر ما أستطيع ، ولكن عليك أن تنهي هذا |
Eğer babam, annemin mezarını tarafsız bölgeye taşırsa daha önce dolandırdığım insanlara elimden geldiğince, kaybettiklerini geri ödemeye çalışacağım. | Open Subtitles | سوف أدفع نقود مرة اخرى بقدر ما أستطيع للناس الذى سرقتهم ونصبت عليهم اذا اخذنى أبى الى مكان قبر أمى |
Özür dilerim. Elbette teşkilatla elimden geldiğince işbirliği yapacağım. Hatta ne yapacağım biliyor musun? | Open Subtitles | أعنيّ، بالطبع سأتعاون مع الوكالة بقدر ما أستطيع في الحقيقة، هل تعرفين على ماذا سأقدّم؟ |
Gitmesine engel olamayacaksam onu elimden geldiğince korumam gerekir. | Open Subtitles | إن كنتُ لا أستطيع منعه من الذهاب فيجب إذن أن أحميه بقدر ما أستطيع. |
Anladığım kadarıyla, yakıt borusu, daha önce hiç görmediğim bir plazma dalgası ile çatlamış. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أعرف، فأنبوب الوقود قد كسر بواسطة موجة من البلازما، التي أنا لم أرَ مثلها قط من قبل |
Görebildiğim kadarıyla herşey gayet açık. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع أن أرى، هنالك أقصى قدر من الإطار |
Bildiğim kadarıyla FTL motorunun normal işleyişine engel olan hiçbir şey yok. | Open Subtitles | بقدر ما أستطيع ان اقول لاشىء يتداخل مع العمليه العاديه |
Dinle, mümkün Olabildiğince erken gitmeliyim. | Open Subtitles | اسمعي ، يجب أن أنصرف مبكراً مبكراً بقدر ما أستطيع |
Ve ben de her yönden Olabildiğince uzak her noktaya bakabilmeyi sevdiğimi söylüyorum. | Open Subtitles | فأجيبهم أود أن أرى بقدر ما أستطيع فى كل الإتجاهات هذه الأيام |
Kazı yapıyorum, potansiyeli maksimize etmeye, mümkün olduğunca çok şey ortaya çıkarmaya çalışıyorum ve kendi çalışmamda sergiliyorum. | TED | أنا أُنَقِّب وأحاول تضخيم الإمكانيات وأن أكتشف بقدر ما أستطيع وأظهر ذلك ضمن عملي الخاص. |
Umarım anlıyorsunuz, elimden geldiği kadar faydalı olmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | آمل أن تفهم، أريد أن أكون مفيدة بقدر ما أستطيع. |
bu alçak köpeklerden alabildiğim kadarını yanımda götüreceğim. | Open Subtitles | و سآخذ معي بقدر ما أستطيع من هؤلاء الأوغاد الكلاب |