ويكيبيديا

    "بقسوة" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • zalimce
        
    • acımasızca
        
    • Sert
        
    • ağır
        
    • fazla
        
    • şekilde
        
    • sertçe
        
    • vahşice
        
    • sıkı
        
    • kaba
        
    • şiddet
        
    • acımasız
        
    • çok kötü
        
    Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. TED لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم.
    O insan biçimindeki bir şeytan tarafından acımasızca terk edildi. Open Subtitles لقد تم هجرها بقسوة. من قبل شيطان على هيئة إنسان.
    Yani, bu kitaplar Virgina Woolf'un tabiriyle 'kedi bağırsağı kadar Sert'. TED هناك كتب قالت عنها فيرجينيا وولف أنّها بقسوة أمعاء القط.
    Ve köyün içine tuvaletini yapmak gibi çok basit bir suç için çok ağır cezalandırılmış. Open Subtitles وانه عومل بقسوة جدا فقط لأن جريمته تغوط في بئر القرية
    Bilmiyorum. Ben benimkine iyi davrandım, hiç fazla dövmedim. Open Subtitles لا أدرى لطالما أحسنت معاملة امرأتي لم أعاملها بقسوة البتة
    "Yuva yıkıcı" trajik bir şekilde yalancılar veliahtı tarafından reddedildi. Open Subtitles مدمرة المنازل تم رفضها بقسوة من قبل وريث عرش الخونة
    Topu alıp rakibinin üzerine sertçe gitmelisin. Open Subtitles يجب أن تأخذ الكُرة وتتجه بها بقسوة إلى خصمك
    Çünkü eski ev sahibesi onun eski evinde vahşice öldürülmüş olarak bulundu. Open Subtitles لأن مالكة منزله القديمة وُجِدَت مقتولة بقسوة في شقته
    Oğluma zalimce saldırdı... zavallı çocuğun bacaklarını ve kollarını kırdı, kafasını yardı. Open Subtitles لأنه حيوان متوحش هاجم ابنى بقسوة كسر قدميه,زراعيه ووحطم عظامه
    zalimce konuşmak istemem ama, benden istediğin şey umurunda değil gibi! Open Subtitles لا أود أن أتكلم بقسوة لكن لا يبدو أنه يهمك ما تطلبين مني
    Onları bulup beni neden zalimce başından attıklarını yağmurlu bir günde, bir köpek gibi neden dışarı attıklarını soracağım. Open Subtitles ، أريد إيجادهم لأسألهم لماذا رموني بقسوة ؟ ماسبب رميّ كالكلب بيوم ممطر ؟
    Anladığında, kendini, sizin yargılamanızdan bile daha acımasızca yargılayacaktır. Open Subtitles عندما يحدث ذلك , أؤكد لك أنة سيحاكم نفسة بقسوة أكبر بكثير مما كنت تظن
    Ve yanlış giden her şey için ne kadar acımasızca cezalandırıldığını söylediler. Open Subtitles وكم هو عوقب بقسوة لحادث كلّ شيء الخاطئ ذلك.
    Daha önce de bildirdiğim gibi Azrailler olarak tanınan Inglewood motosiklet çetesinin bir üyesi dün gece bir motosiklet zinciriyle acımasızca öldürüldü. Open Subtitles كما ذكرت في وقت سابق ، والاس عضو عصابة انجلوود البخارية المحققين قالوا انه قتل بقسوة ليلة امس بواسطة سلسلة دراجة
    Onları çok Sert yargılamadan önce, şunu bilin, kara delikler sadece yıkım aracı değiller. TED ولكن قبل أن نحكم عليهم بقسوة شديدة، فإن الثقوب السوداء ليست مجرد أداة للتدمير.
    Önce kıza vurdu, suratına Sert bir tokat attı. Kız da koşarak çıktı. Open Subtitles فقام بضرب فتاته ,ضربها بقسوة على وجهها, فهربت للخارج
    Yaptığı şey için ağır yargılanacağını bilmesi lazımdı. Open Subtitles لابد انها كانت تعرف انه سوف يحكم عليها بقسوة شديدة لقيامها بذلك
    Dün gece seni çok fazla çalıştırdılar, öyle değil mi? Open Subtitles إنّهم، إنّهم أرهقوك بقسوة ليلة البارحة، أليس كذلك؟
    Yoksa onları acımasız bir şekilde, kirli ellerinin ötesindeki dünyanın parıltısıyla ayartmış olursun. Open Subtitles خلاف هذا، ان تغريهم بقسوة بلمحة من عالم أبعد من يدهم المليئة بالدهن
    "Bozguna uğratmak, sertçe vurmak, yenmek." Open Subtitles لتهزم بقوة لتضرب بقسوة, لتفوز فوزا ساحقا
    Kocası tarafından, 16 yerinden vahşice bıçaklanmış olduğu için,... beni nasıl sakinleştirmesi gerektiğini biliyordu. Open Subtitles هي نفسها كَانتْ قَدْ طُعِنتْ بقسوة مِن قِبل زوجِها 16 مرةَ، لذا عَرفتْ كَيفَ تَتعلّقُ بي.
    sıkı çalış, iyi iş yap herkesin senin onları asla bırakmayacağını düşünmelerini sağla. Open Subtitles العب بقسوة واحرص على أن يعرف الزنوج أنك تساند شعبك
    - Dur, yoksa kaba davranırım. Beni itmeyi kes, delirdin mi sen? Open Subtitles تعجبني عندما تتعامل بقسوة توقف وإلا سأتعامل معك بحزم
    Ülkenin geri kalanı gibi şu an üzerinde bulunduğumuz bu toprak da yine şiddet yoluyla Kızılderililerden alındı Open Subtitles هذه الأرضِ وكُلّ البقية التي تعُودُ إلى البلادِ أُخِذَ بقسوة مِنْ الهنود
    Başınızı çok kötü çarptınız. Open Subtitles لا بد وأن رأسك قد ضربت بقسوة , أليس كذلك ؟

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد