| Efendisinde korktuğu için asla kaçmayacak, hayatı boyunca kendisine zalimce davranıldığı için kendisi de idare ettiği genç kölelere aynısını yapıyor. | TED | لن يهرب خوفاً من سيده. و لأنه كان يُعامل بقسوة طيلة حياته، فقد أراد ذلك لعبيده الصغار الذين يرأسهم. |
| O insan biçimindeki bir şeytan tarafından acımasızca terk edildi. | Open Subtitles | لقد تم هجرها بقسوة. من قبل شيطان على هيئة إنسان. |
| Yani, bu kitaplar Virgina Woolf'un tabiriyle 'kedi bağırsağı kadar Sert'. | TED | هناك كتب قالت عنها فيرجينيا وولف أنّها بقسوة أمعاء القط. |
| Ve köyün içine tuvaletini yapmak gibi çok basit bir suç için çok ağır cezalandırılmış. | Open Subtitles | وانه عومل بقسوة جدا فقط لأن جريمته تغوط في بئر القرية |
| Bilmiyorum. Ben benimkine iyi davrandım, hiç fazla dövmedim. | Open Subtitles | لا أدرى لطالما أحسنت معاملة امرأتي لم أعاملها بقسوة البتة |
| "Yuva yıkıcı" trajik bir şekilde yalancılar veliahtı tarafından reddedildi. | Open Subtitles | مدمرة المنازل تم رفضها بقسوة من قبل وريث عرش الخونة |
| Topu alıp rakibinin üzerine sertçe gitmelisin. | Open Subtitles | يجب أن تأخذ الكُرة وتتجه بها بقسوة إلى خصمك |
| Çünkü eski ev sahibesi onun eski evinde vahşice öldürülmüş olarak bulundu. | Open Subtitles | لأن مالكة منزله القديمة وُجِدَت مقتولة بقسوة في شقته |
| Oğluma zalimce saldırdı... zavallı çocuğun bacaklarını ve kollarını kırdı, kafasını yardı. | Open Subtitles | لأنه حيوان متوحش هاجم ابنى بقسوة كسر قدميه,زراعيه ووحطم عظامه |
| zalimce konuşmak istemem ama, benden istediğin şey umurunda değil gibi! | Open Subtitles | لا أود أن أتكلم بقسوة لكن لا يبدو أنه يهمك ما تطلبين مني |
| Onları bulup beni neden zalimce başından attıklarını yağmurlu bir günde, bir köpek gibi neden dışarı attıklarını soracağım. | Open Subtitles | ، أريد إيجادهم لأسألهم لماذا رموني بقسوة ؟ ماسبب رميّ كالكلب بيوم ممطر ؟ |
| Anladığında, kendini, sizin yargılamanızdan bile daha acımasızca yargılayacaktır. | Open Subtitles | عندما يحدث ذلك , أؤكد لك أنة سيحاكم نفسة بقسوة أكبر بكثير مما كنت تظن |
| Ve yanlış giden her şey için ne kadar acımasızca cezalandırıldığını söylediler. | Open Subtitles | وكم هو عوقب بقسوة لحادث كلّ شيء الخاطئ ذلك. |
| Daha önce de bildirdiğim gibi Azrailler olarak tanınan Inglewood motosiklet çetesinin bir üyesi dün gece bir motosiklet zinciriyle acımasızca öldürüldü. | Open Subtitles | كما ذكرت في وقت سابق ، والاس عضو عصابة انجلوود البخارية المحققين قالوا انه قتل بقسوة ليلة امس بواسطة سلسلة دراجة |
| Onları çok Sert yargılamadan önce, şunu bilin, kara delikler sadece yıkım aracı değiller. | TED | ولكن قبل أن نحكم عليهم بقسوة شديدة، فإن الثقوب السوداء ليست مجرد أداة للتدمير. |
| Önce kıza vurdu, suratına Sert bir tokat attı. Kız da koşarak çıktı. | Open Subtitles | فقام بضرب فتاته ,ضربها بقسوة على وجهها, فهربت للخارج |
| Yaptığı şey için ağır yargılanacağını bilmesi lazımdı. | Open Subtitles | لابد انها كانت تعرف انه سوف يحكم عليها بقسوة شديدة لقيامها بذلك |
| Dün gece seni çok fazla çalıştırdılar, öyle değil mi? | Open Subtitles | إنّهم، إنّهم أرهقوك بقسوة ليلة البارحة، أليس كذلك؟ |
| Yoksa onları acımasız bir şekilde, kirli ellerinin ötesindeki dünyanın parıltısıyla ayartmış olursun. | Open Subtitles | خلاف هذا، ان تغريهم بقسوة بلمحة من عالم أبعد من يدهم المليئة بالدهن |
| "Bozguna uğratmak, sertçe vurmak, yenmek." | Open Subtitles | لتهزم بقوة لتضرب بقسوة, لتفوز فوزا ساحقا |
| Kocası tarafından, 16 yerinden vahşice bıçaklanmış olduğu için,... beni nasıl sakinleştirmesi gerektiğini biliyordu. | Open Subtitles | هي نفسها كَانتْ قَدْ طُعِنتْ بقسوة مِن قِبل زوجِها 16 مرةَ، لذا عَرفتْ كَيفَ تَتعلّقُ بي. |
| sıkı çalış, iyi iş yap herkesin senin onları asla bırakmayacağını düşünmelerini sağla. | Open Subtitles | العب بقسوة واحرص على أن يعرف الزنوج أنك تساند شعبك |
| - Dur, yoksa kaba davranırım. Beni itmeyi kes, delirdin mi sen? | Open Subtitles | تعجبني عندما تتعامل بقسوة توقف وإلا سأتعامل معك بحزم |
| Ülkenin geri kalanı gibi şu an üzerinde bulunduğumuz bu toprak da yine şiddet yoluyla Kızılderililerden alındı | Open Subtitles | هذه الأرضِ وكُلّ البقية التي تعُودُ إلى البلادِ أُخِذَ بقسوة مِنْ الهنود |
| Başınızı çok kötü çarptınız. | Open Subtitles | لا بد وأن رأسك قد ضربت بقسوة , أليس كذلك ؟ |