O zaman tatlım, umarım Hayatının geri kalanını kulemde hapsedilmiş olarak geçirirken eğlenirsin. | Open Subtitles | حسناً إذاً يا عزيزتي أرجو أنْ تستمتعي بتمضية بقيّة حياتك محتجزةً داخل برجي |
Seni, Hayatının geri kalanını başkasıymış gibi yaşayacağın yabancı bir yere gönderiyorum. | Open Subtitles | حيث ستعيش بقيّة حياتك مدعياً أنك شخص آخر |
Eğer senin benden istediğini yaparsam ve sen yakalanırsan, 39 00:02:01,243 -- 00:02:03,310 Hayatının geri kalanını bir federal hapishanede geçirirsin. | Open Subtitles | لو فعلتُ ما تطلبه منّي وقبض عليك، فإنّك ستقضي بقيّة حياتك في سجنٍ فيدرالي. |
Kalan hayatını onunla geçirir misin? | Open Subtitles | و تقرّرى صرف بقيّة حياتك سوية؟ |
Güzel, Hayatının geri kalanında ağzını kapalı tuttuğun sürece tehlikede değilsin. | Open Subtitles | طالما أبقيت فمك مغلقاً بقيّة حياتك فلست فى خطر |
Hayatının kalanını hapiste mi geçirmek istiyorsun? | Open Subtitles | أتريد قضاء بقيّة حياتك في السجن؟ |
Hayatının geri kalanını bir kafeste geçirmekten kurtarmaya çalışıyorum seni. | Open Subtitles | أنا أحاول حمايتك من قضاء بقيّة حياتك في السجن. |
Peki Hayatının geri kalanını böyle geçirmekten mutlu olacak mısın? | Open Subtitles | و هل ستكونين سعيدة بقضاء بقيّة حياتك بهذه الطريقة؟ |
Muhtemelen Hayatının geri kalanını bu adamla yaşayacaksın. | Open Subtitles | أنتي على وشك الارتباط بهذا الرجل لـ بقيّة حياتك ، ربما |
Kara Peri çocukluğunu mahvetti. Hayatının geri kalanını mahvetmesine izin verme. | Open Subtitles | أفسدت الحوريّة السوداء طفولتك فلا تدعها تدمّر بقيّة حياتك |
Yani Hayatının geri kalanını yalnız mı yaşayacaksın? | Open Subtitles | لذلك تريد أن تقضي بقيّة حياتك وحيداً؟ |
Hayatının geri kalanını bu adamdan kaçarak geçirebilirsin ya da kendine gelip geçmişin yansımalarıyla yüzleşebilirsin. | Open Subtitles | إمّا أن تقضي بقيّة حياتك هارباً من هذا الرجل... أو أن تستدير و تواجه بقايا صدى ماضيك |
Hayatının geri kalanını değiştirecek. | Open Subtitles | سيغيّر بقيّة حياتك |
Kalan hayatını bir kafeste geçireceksin. | Open Subtitles | ستقضي بقيّة حياتك في قفص |
Hayatının geri kalanında seni hapsediyor, esir ediyor. | Open Subtitles | إنها مثل السجن تبقيك أسيرٌ لها بقيّة حياتك |
O zaman Hayatının geri kalanında ona evlenme teklif etmelisin. | Open Subtitles | إذاً فلديك بقيّة حياتك لكي تطلُب منها الزواج. |
Hayatının geri kalanında kendini suçlayamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنك مواصلة لوم نفسك بقيّة حياتك |
Hayatının kalanını pizza dağıtarak mı yaşamak istiyorsun... veya ışıklarda telefon çalarak mı? | Open Subtitles | تريد قضاء بقيّة حياتك بتوصيل البيتزا... سرقة الهواتف الخلوية في إشارات المرور؟ |