| Ben sevdiğin için her şeyi riske atarsın inancı ile yetiştirildim. | Open Subtitles | حسناً، تربيت على أنه يجب المخاطرة بكل شيء من أجل أحبائك |
| Senden başka kimsenin görmediği bir rüya için her şeyi tehlikeye atmanın sihridir. | Open Subtitles | إنه سحر التضحية بكل شيء من أجل حلم لا يراه أحدٌ غيرك |
| Her şeyi en başından anlatacağız. Sadece bana bir saniye verin. | Open Subtitles | سأخبركِ بكل شيء من البداية، أمهليني لحظات فحسب. |
| Her şeyi en başından anlatmalıydım. | Open Subtitles | كان ينبغي علي أن أخبركِ بكل شيء من البداية |
| - Bu komik... bu yüzden aslında söyleyeceğim, gerçekten ne istediğini bilen çok az insan var dışarıda... ve istedikleri için herşeyi riske atabilirler. | Open Subtitles | لأنه ما كنت سأقوله في الواقع هو هناك أناس قليلون يعرفون حقاً ما يريدون و هم راغبون بأن يخاطروا بكل شيء من أجله |
| O çocuklar için her şeyimi feda ettiğimi herkes bilir. | Open Subtitles | الجميع يعرفون أنـّي ضحيت بكل شيء من أجل ألئكَ الأطفال. |
| Ama yetenekli olduğunda, ki sen öylesin, müzik için her şeyden vazgeçmen gerekir. | Open Subtitles | لكن عندما تكونين موهوبة وأنتِ كذلك عليكِ أن تضحين بكل شيء من أجل الموسيقى |
| Seni aramıza almasaydık, aynı onun gibi bir papel için, her şeyi yapabilecek biri olurdun. | Open Subtitles | ان لم ناخذكي تحت جنحانا لكنت مثلها الآن تقومين بكل شيء من اجل دولار. |
| Seni aramıza almasaydık, aynı onun gibi bir papel için, her şeyi yapabilecek biri olurdun. | Open Subtitles | ان لم ناخذكي تحت جنحانا لكنت مثلها الآن تقومين بكل شيء من اجل دولار. |
| Ama ben yine de onun için her şeyi yaptım. | Open Subtitles | إلّا أنني واصلت القيام بكل شيء من أجلها. |
| Sahip olduklarınla eğlenmek yerine, gelecek için her şeyi riske atıyorsun. | Open Subtitles | وبدلا من الاستمتاع بما لديك بالوقت الحاضر, أنت خاطرت بكل شيء من أجل المستقبل. |
| Birbiriniz için savaştınız. Birbiriniz için her şeyi riske attınız. | Open Subtitles | لقد حاربتهم وخاطرتم بكل شيء من أجل بعضكم البعض |
| Babam, bir erkeğin çocuğu için her şeyi fedâ etmesi gerektiğini söylerdi. | Open Subtitles | أبي يقول على الرجل التضحية بكل شيء من أجل أطفاله |
| - Bu komik... bu yüzden aslında söyleyeceğim, gerçekten ne istediğini bilen çok az insan var dışarıda... ve istedikleri için herşeyi riske atabilirler. | Open Subtitles | لأنه ما كنت سأقوله في الواقع هو هناك أناس قليلون يعرفون حقاً ما يريدون و هم راغبون بأن يخاطروا بكل شيء من أجله |
| - Senin için herşeyi riske atıyordu | Open Subtitles | هو سيخاطر بكل شيء من أجلك |
| Seni için her şeyimi feda ettim ve bu şekilde mi davranmalısın bana? | Open Subtitles | لقد ضحيت بكل شيء من اجلك وهكذا تقوم بمعاملتي؟ |
| Onunla tekrar konuşabilmek için her şeyimi verirdim. | Open Subtitles | مستعد أن أضحي بكل شيء من أجل أن أتحدث معه مرة أخرى |
| Müzik için her şeyden vazgeçmen beklenir. | Open Subtitles | من المتوقع منكِ التضحية بكل شيء من أجل الموسيقى |