"بكل هذا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Tüm bunları
• Bütün bunları
• bu kadar
• tüm bu
• bütün bunlarla
• her şeyi
• Bunların hepsini
• tüm bunlarla
• tüm bunlara
• Bütün bu
• O kadar
• Tüm bunlar
• tüm bunların

- Tüm bunları ona neden anlatıyorsun anlamıyorum. Seni anlayamıyor.
انا لا اعلم لماذا تحبره بكل هذا انه لن يفهم

Neyse, ona Tüm bunları anlatmama rağmen hala kendisine bir adam bulmak istiyor.
على اىّ حال , انا اخبرها بكل هذا و ما تزال تريد رجلاً

Bütün bunları bana anlatmanın sebibi şovunuz için depoyu kullanmak istemeniz.
أنت تخبريني بكل هذا فقط لأنكم ترغبون باستخدام المستودع لأجل عرضكم

Ve Bütün bunları sana borçlu olduğumu itiraf etmekten minnettarlık duyuyorum.
وأنا ممتن بكل تلك المعرفة، و أدين بكل هذا الفضل لك

Adamım, bir fıstık için neden bu kadar zahmete girdin?
لماذا تقوم بكل هذا التعب من أجل فتاة يا صديقي؟

tüm bu gayrimenkulleri, gazeteleri, hatta ailemin iyi ismini onun için takas ederim.
يمكنني أن أضحي بكل هذا, هذه الأملاك والصحيفة حتى وسمعة عائلتي الجيدة لأجلها

Ama plağın bütün bunlarla ne ilgisi var anlamıyorum.
ولكنى لا أفهم علاقة هذه الاسطونة المسجلة بكل هذا

Bana dedi ki onu bulmasına yardım etmezsem her şeyi sana söyler ve tüm kasabaya yayar seni küçük düşürürmüş.
وكان يحاول العثور عليه وأخبرني أنه إن لم أساعده فسيخبرك بكل هذا وأنه سينشر ذلك في أنحاء البلدة وأنه سيُذلكَ

Bunların hepsini dördüncü sınıfı bıraktıktan sonra kazandığımı bir düşün.
لم أتوقع أنني سأحضى بكل هذا بعدما تركت المدرسة في الصف الرابع

Sen Tüm bunları benim için yaptın, bense sana hiçbir şey veremedim.
ولكنك قمت بكل هذا من أجلى وأنا لم أقوم لكِ باى شيء

Tüm bunları yaşarken yanında olamadığım için çok üzgünüm Chris.
حسنا ، أنا حزينة لمرورك بكل هذا لوحدك ، كريس

Çünkü Tüm bunları beş yıl önce de söylemiştim ve hatırlamıyorsun.
لأنني قد أخبرتك بكل هذا قبلَ خمسة سنوات وأنتَ لا تتذكر

Bütün bunları bilmek karar verirken rahatlamamı sağladı.
درايتي بكل هذا الأمر ساعدني على الاسترخاء عند اتخاذ القرارات.

Bütün bunları öğrenmek O kadar üzücüydü ki bu ölümcül katile karşı bir savaş açmaya ve neler yapılabileceğini anlamaya karar verdim.
كان علمي بكل هذا مؤلمًا للغاية لدرجة أنني قررت أن أخوض حربًا ضد هذا القاتل المميت ورؤية ماذا يمكنني فعله.

ve göz kırpmasını sağlamam lazım. Bütün bunları da aynı anda yapması lazım.
و أردت أن أجعل عينه تغمض و القيام بكل هذا في آن واحد!

Bunca yolu geldik ve bu kadar sey yaptiktan sonra.
لقد قطعنا كل هذا الطريق و قمنا بكل هذا العمل

bu kadar pervasız, hatta hiç pervasız bir şey yapacağını sanmazdım.
لم أعهد بك أن تقوم بالأمور بهذه الصورة المتهورة,بكل هذا الطيش

Bir komünist nasıl olur da bu kadar paragöz olabilir?
أيُّ نوعٍ من الشيوعيين هذا الذي يرغب بكل هذا المال؟

Öncelikle "Bir satış grubuna ihtiyacımız var ve belli ki A-Takımı değiliz." diye düşündüm. ve, tüm bu beyin jimnastiklerini ben yaptım.
بادئ ذي بدء، فكرت، حسناً نحتاج لفريق مبيعات، وكان من الواضح أننا لسنا الفريق هنا، لذا دعونا -- قمت بكل هذا التدريب،

Merak etmiyor musun ? bütün bunlarla ne yapacağımı, binbaşı ?
إذا كنت لا تمانع سؤالي ، مالذي ستفعله بكل هذا أيها الرائد ؟

Hepburn kitabı, konuşma üslubuyla yazılmıştı, sanki masanın bir ucuna oturmuş, size her şeyi anlatıyordu.
الآن كتاب هيبورن قد كتب بأسلوب حواري جدا، وكأنها كانت جالسة على طاولة تخبركم بكل هذا.

Bana yaptığın bütün o şeyler... Bunların hepsini bir grip için mi yaptın? Özür dilerim.
طوال اليوم و ما مررت به مررت بكل هذا من أجل نزلة برد؟

Bu sabah tüm bunlarla ilişkili bir çatışma daha yaşandı.
ووقع حادث إطلاق نار هذا الصباح على علاقة بكل هذا.

tüm bunlara neden olduğum için karışıklığı giderecek bir öneri getirmek istiyorum.
منذ أنني من بدأ بكل هذا لماذا لا أقدم إقتراحاً

Biz Bütün bu şeylere sahibiz, ama tadını çıkartabilmek için sadece 100 yılımız var.
نحن نملك كل هذا .. ولكن لدينا فحسب 100 عام لكي نستمتع بكل هذا

Tahmin edeceğiniz üzere Tüm bunlar beni müthiş büyüledi.
ولذا وكما يمكنك الرؤية لقد كنت مندهشًا جدًا بكل هذا.

Ama sanırım, istediğimiz yere ulaşmak için tüm bunların üstesinden gelmek zorundayız.
لكن أعتقد بأن علينا أن نمر بكل هذا تعلمين، لكي نصل إلى مانريده