Bu sibersuçlulara bir eposta atabilir ve yasadışı hack sunucunuzu nasıl kuracağınızı öğrenebilirsiniz. | TED | تستطيع أيضاً إرسال رسالة إلكترونية لهم وسوف يخبرونك بكيفية خدمة الإختراق الغير القانونية. |
Ben bu bilgiye nasıl ulaştığımızla ilgileniyorum. Bilgiyi nasıl deneyimlediğimizle. | TED | إنني معنيٌّ بكيفية وصولنا إلى تلك المعلومات، وكيفية اختبارنا لها. |
Origaminin en etkili araçları varlıkların belli kısımlarını nasıl yaparız sorusuyla bağlantılı. | TED | أقوى الأدوات في الأوريغامي تترتبط بكيفية الحصول على أجزاء من هذه المخلوقات |
Yukarı ve uzağa gitme hissi verir, ama yine de aşağı inecek olsanız nasıl ineceğiniz konusunda bir fikriniz olmaz. | TED | إنه يمتلك ذلك الحس بالصعود إلى بعيد ومع ذلك لا تفكر مطلقاً بكيفية ترحلك إذا كنت تحديداً تذهب إلى الأسفل |
Bir hastanede ayakta kalıp kalmaman tamamen, ilişkilerinde nasıl olduğunla ilgili. | Open Subtitles | في هذه المستشفى, نجوت أم لا, الأمر يتعلق بكيفية تعاملك بعلاقاتك |
Onun kadar biliyorum. Kistik fibrozisi nasıl tedavi edeceğini bilmiyordu. | Open Subtitles | كنت أعرف بمقدار ماتعرفه كانت جاهلة بكيفية معالجة التليف الكيسي |
Ve sonra çocuklar, işte bu annenizle nasıl tanıştığımın hikayesidir. | Open Subtitles | و هذه يا اطفال كانت القصة الحقيقية بكيفية لقائي بأمكم |
İnsanların geçmişte nasıl davrandıklarına bakarak gelecekte de ne yapacaklarını bilemezsin. | Open Subtitles | لا تستطيعين التنبؤ بكيفية تصرف الناس إستناداً على كيفية تصرفهم مسبقاً |
Eğer şimdi satarsam, onu nasıl ve kime satacağımızı yönetebilirim. | Open Subtitles | إن بعت الان, أستطيع التحكم بكيفية البيع وإلى من نبيع. |
Evet etrafa bir bak, belki tanrının elemanları sana nasıl çıktığını söylerler. | Open Subtitles | أجل، تلقي نظرة بالجوار لترى إذا كانت الملائكة تستطيع إخبارك بكيفية خروجك |
Eğer baban yargılanırsa yola nasıl devam edeceğine odaklanman gerekecek. | Open Subtitles | يجب ان تهتم بكيفية ادائك لو اضطر اباك للمثول للمحاكمة |
Kaybettiğimiz tüm bu insanları nasıl kaybettiğimizi araştıracak bir memuru getireceğim. | Open Subtitles | إنني سأنشيء وحدة خاصة سأحضر موظفاً, للتحقيق بكيفية خسارتنا لهؤلاء الأشخاص |
Melez, kızı deşmeye niyetli olduğunu düşünmedikçe taşların gücünü nasıl ortaya çıkaracağımı söylemez. | Open Subtitles | ما لم يظن الهجين أنك مستعدة لقتلها، فلن يخبرنا بكيفية إطلاق قوّة العقيق. |
Neden bana çocuğumu nasıl yetiştireceğimi anlatmaya başlamadan önce kendi pisliğini temizlemiyorsun? | Open Subtitles | لماذا لا تحاول الاهتمام بأمورك قبل ان تحاول اخباري بكيفية تربية طفل؟ |
Doğanın malzemeleri nasıl yaptığına hayran olmuştum, ve bu hassas işi nasıl yaptıklarının bir sürü sırrı var. | TED | لطالما انبهرت بكيفية تصنيع الطبيعة للمواد، وهناك الكثير من التسلسل لكيفية إنجازها لوظيفة بذلك الإتقان. |
Belki bu bir politik kültür sorunudur, ve bizim bu politik kültürü nasıl değiştireceğimizi düşünmemiz gerekir. | TED | فهي مشكلة سياسية .. وعلينا ان نفكر .. بكيفية تغير تلك الثقافة السياسية |
Ve bu kitapta yer alan herşeyin nasıl başladığının hikayesi. | TED | والقصة كاملة بكيفية حدوث ذلك موجودة في هذا الكتاب . |
Bugünlerde tibet öküzlerini nasıl güttüklerini hissediyor. | TED | هو يشعر بكيفية صيد حيوانات الياك تلك الأيام |
nasıl yatırım yaptığımız ve kadınları nasıl gördüğümüzle alakalı. | TED | الامر متعلق بكيفية استثمارنا وكيفية النظر الى المرأة |
nasıl azaltacağımızı söylüyor | TED | إليكم مباديء الفيزياء التي تخبركم بكيفية تخفيض استهلاك الطاقة في المواصلات |