Bu, bir soruyla başladı. Afrika bir bar olsaydı, senin ülken ne içer ya da ne yapardı? | TED | لقد بدأ الموضوع بسؤال واحد: إذا كانت أفريقيا حانة فماذا سيشرب بلدك أو يفعل ؟ |
Senin ülken, korku ve folklor arasında bir yerde karaya oturdu. | Open Subtitles | و بلدك محصور بين الإثنين بين الرعب و الفولكلور |
Muhtemelen kendi Ülkeni de böyle bir zulümden kurtulmak için terketmişindir. | Open Subtitles | فى الغالب أنكَ غادرتَّ بلدك لتهرب فقط هذا النوع من الإضطهاد |
Küçük bir ülkede yağmurlu bir seçim günüdür, bu ülke benim ülkem olabilir, ama sizin ülkeniz de olabilirdi. | TED | كان ذلك يوم انتخابات ماطر في بلد صغير -- يمكن أن يكون بلدي ولكنه يمكن كذلك أن يكون بلدك. |
Belki, ama Seyit Ali ülkenin vatandaşı. Terörist şebekesini oradan işletiyor. | Open Subtitles | ربما ولكن علي مواطن في بلدك ويدير خليته الإرهابية من هناك |
Ülkene değer vermediğine inanmıyorum. | Open Subtitles | أنا لا أَعتقدُ بأنّك تُعيرُ إهتماماً حول بلدك. |
ülkenizin beklemeyi göze alamayacağını anlamanız için sistemimin yeteneklerini size göstermek istiyorum. | Open Subtitles | ربما برهان بإمكانيات نظامي سيتكفل بإقناعك أن بلدك لا يمكنها تحمل الانتظار |
Senin ülkende de patlayıcı madde satın alındığında kayıtları tutulur, değil mi? | Open Subtitles | فى بلدك أيضاً ، إذا تم شراء بعض المتفجرات ، فيكون هناك سجل لذلك |
Ben aptal değilim, çavuş. ülkenizde işlerin nasıl yürüdüğünü bilirim. | Open Subtitles | ، أنا ليس أحمقا أيها الجندي أعرف كيف تعمل بلدك |
Tabi Amerikan halkı ülken için yaptığın fedakarlıkları asla bilmeyecek. | Open Subtitles | بالطبع،، الشعب الأمريكي لَن يَعرف التضحيات التي قُمتَ بها لأجل بلدك |
Çok basit. ülken petrol kaynıyor ama hiçbiri senin değil. | Open Subtitles | الآمر بسيط , بلدك مليئة بالنفط ولكنك لا تمتلك تلك الحقول |
Çatışmanın iki tarafına da oynuyorsun. ülken yanarken sen para kazanıyorsun. | Open Subtitles | تتعاون مع جانبيّ الصراع، وتجني المال بينما تحترق بلدك. |
Tek istediğim, Ülkeni benden nefret ettiğin kadar sevmen. | Open Subtitles | كل ما أطلبه منك هو أن تحب بلدك بقدر كرهك لى |
Ülkeni seviyorsan fazla vaktin yok vatandaşsan çok iyi dinlemen gerekir. | Open Subtitles | أنظر ، ليس لدي وقتا كثيرا ، فإذا كنت تحب بلدك . لو أنك وطنيا ، فستسمع ، وستسمع جيدا .. |
"ülkeniz sizin için ne yapabilir diye değil, siz ülkeniz için ne yapabilirsiniz diye sorun." | Open Subtitles | لا تسألوا عما يمكن أن يفعله بلدك لكم ولكن اسألوا عما يمكن أن تفعلوه لبلدك |
Kendi ülkeniz için şiddete başvurarak yaptığınız savaş çok daha ahlak yüklü olabilir. | Open Subtitles | القتال من أجل بلدك بالعنف قد يكون أخلاقياً بعمق |
Sudanlıları aldatacak, Mısırlıları dolandıracak, ve sadece kendi gururunu tatmin etmek için ülkenin şerefini tehlikeye mi atacaksın? | Open Subtitles | هل ستخدع السوادنيين ؟ المصريين السذج و تسوية بلدك فقط لارضاء غرورك |
Maalesef, peynirin önünde ülkenin adı yoksa süper güç değilsin demektir. | Open Subtitles | على ما أعتقد , انت لست قوي في العالم حتى يكون لديك جبن مسمى على بلدك |
Suçluluğunuz deklare edilmiştir, yüksek derecede vatana ihanet ve sabotajdan, ve diğer birçok Ülkene ve tanrısına karşı işlediğin birçok suç... ve öyle ve o ki, bla, bla, bla. .." | Open Subtitles | أنت مدان بالتخريب والخيانة العظمي وجرائم متنوعة ضد بلدك وتتعارض مع تعاليم الرب وهكذا |
Ama ülkenizin size çok büyük minnettarlık borçlu olduğuna sizi temin etmek isterim. | Open Subtitles | لكني اريد ان اؤكد لكي ان هذه بلدك وهي ممتنة لكي جدا |
- Bilmiyorum ki. - ülkende her şey çok farklı olmalı. | Open Subtitles | لا أدري ، لابد أن الأشياء مختلفة في بلدك |
Sizin ülkenizde haftada kaç insan öldürülüyor ? | Open Subtitles | كم عدد الناس الذين يقتلون إسبوعياً في بلدك المسالمه ؟ لا أجد هذا سهلاً لأفترضه |
Bir başka deyişle en ihtiyaç duyduğu zamanda ülkenize... yardım etmeyi reddediyorsunuz. | Open Subtitles | بمعنى أخر انت ترفض ان تساعد بلدك في ساعة حاجتها .سيد الينوت |
Üstelik, Ülkenizi küçük düşürmeniz yeterince kötü. | Open Subtitles | أعتقد بأن شيء آخر سيحدث لك من السيء جداً أن تحرج بلدك |
Ve, senin ülkenden farklı olarak, idamlar bir hafta içinde yerine gelir. | Open Subtitles | و على خلاف بلدك الأحكام تنفذ فى خلال أسبوع |
Burada her şeyi ben hallederim. Her şeyi düşündüm. Sen Evine dön. | Open Subtitles | أنا أستطيع الإعتناء بكل شىء هنا أنا سأعمل على هذا عد إلى بلدك |
Evinden on bin kilometre uzaktasın, yeni bir şeyler dene. | Open Subtitles | أنت تبعد 7000 ميل من بلدك جرب شيئآ جديد |