Şimdi artık evli olduğuna göre, çok daha fazla gıpta edilen biri olacaksın. | Open Subtitles | لكن بما أنّكِ متزوجة سيكون الأمر مطمعاً لك أكثر من أيّ وقت مضى |
Şimdi burada olduğuna göre, burayı birlikte terkedebiliriz. | Open Subtitles | بما أنّكِ هنا نستطيع مغادرة هذا المكان معاً |
Söylediğim gibi artık Alex'le aran daha iyi olduğuna göre onu kaynak olarak kullan. | Open Subtitles | حسنٌ، لا فرق في ذلك، الآن بما أنّكِ و(آليكس) في حال أفضل أودُ أن أستخدمها كمصدرٌ لكِ |
Hayır sevgilim. Sen burada olduğun için o artık mevcut değil. | Open Subtitles | كلا، عزيزتي، الآن بما أنّكِ هنا هي لا وجود لها. |
Şimdi siz söyleyince... Bir şeyi garip bulmuştum. | Open Subtitles | الآن بما أنّكِ ذكرتِ ذلك لقد وجدت شيئاً غريباً |
Bak, Katie, şu an burada olduğuna göre, geçmişindeki ne tür bir pislik olduğu hiç önemli değildir. | Open Subtitles | .. (انظري,( كايتي. الآن بما أنّكِ هنا.. |
Peki, burada olduğuna göre belki bilmek istersin annemizin her şeyi önceden hallettiğini. | Open Subtitles | {\pos(192,235)}،حسنٌ, بما أنّكِ هنا لعلّكِ ترغبين بمعرفة... أنه على ما يبدو أن والدتي قد اهتمّت بكل شيءٍ سلفًا. {\pos(192,235)}... |
Hamile olduğun için sigarayı bıraktığını sanıyordum. | Open Subtitles | ظننتُ أنّكِ أقلعتِ عن التدخين، بما أنّكِ حبلى |
Ama gelin sen olduğun için, seninki fildişi rengi olacak. | Open Subtitles | لكنّ رداءك سيكون عاجيّاً بما أنّكِ العروس |
Charlie, doktor son birkaç gündür onunla olduğun için seninle de konuşmak istiyor. | Open Subtitles | (تشارلي), يود الطبيب التحدّث إليكِ أنتِ أيضًا، بما أنّكِ كنتِ برفقتها الأيام القليلة المنصرمة. |
Şimdi siz söyleyince hatırladım. Öğleden sonra gelip akşama kadar takılan bir adam vardı. | Open Subtitles | الآن بما أنّكِ ذكرتِ ذلك، فأجل كان هناكَ رجل يتسكّع حوله من بعد الظهر |