ويكيبيديا

    "بمثل هذا الوقت" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • bu saatte
        
    • bu saatlerde
        
    • bu zamanlar
        
    • bu vakitlerde
        
    • böyle bir zamanda
        
    Yarın, bu saatte hiç kalmayacak. Open Subtitles بمثل هذا الوقت غداً، ولا واحد منا سيكون لديه أيّ كُرات‏ متبقية
    Haftaya bu saatte görüşmek üzere. Şimdilik, esen kalın. Open Subtitles آراكم بمثل هذا الوقت الإسبوع القادم أما الآن، كونوا شباب
    Yarın bu saatlerde araçları incelemeye başlarız. Open Subtitles فيوم غدٍ بمثل هذا الوقت سنحقق بأمر المركبات
    Dün bu saatlerde evim mezar gibiydi. Open Subtitles أتعلم أعني البارحة بمثل هذا الوقت منزلي يبدوا كالقبر
    Her yıl bu zamanlar, o işi bana yaptırır. Open Subtitles كل سنه بمثل هذا الوقت أمك تجبرني على القيام بذلك
    Yarın bu vakitlerde, Bay ve Bayan Engelhardt olacağımıza inanamıyorum. Open Subtitles لا أصدق بمثل هذا الوقت غدا سوف نصبح السيد و السيدة كام إنغلهارت
    Oğlum beni böyle bir zamanda asla bırakıp gitmez. Open Subtitles اه.. ابني لن يتخلى عني ابدا بمثل هذا الوقت
    Affedersiniz bu saatte rahatsız ettim. Open Subtitles آسف لإزعاجكِ بمثل هذا الوقت المتأخر
    O kadar eminim ki, yarın öğleden sonra bu saatlerde ikimiz de bir kere daha demiryolunun memesini emiyor olacağız. Open Subtitles على يقين من ذلك أستطيع أن أضمن أنه بمثل هذا الوقت من ظهر غد. أنا وأنت مرة أخرى سوف نستولى على موارد، "السكة الحديد".
    O kadar eminim ki, yarın öğleden sonra bu saatlerde ikimiz de bir kere daha demiryolunun memesini emiyor olacağız. Open Subtitles على يقين من ذلك أستطيع أن أضمن أنه بمثل هذا الوقت من ظهر غد. أنا وأنت مرة أخرى سوف نستولى على موارد، "السكة الحديد".
    Yarın bu saatlerde Lake Zurich'de olacaksın ve anlatacak sıkı bir hikayen olacak. Open Subtitles بمثل هذا الوقت غداً ستكونين" "في (ليك زوريخ) تروين قصتكِ لأهلها
    Gelecek sene bu zamanlar valilik için yarışacağım. Open Subtitles بمثل هذا الوقت من العام المقبل ساترشح لمنصب الحاكم.
    Seneye bu zamanlar, boynumda Dünya Bülteni kanalının kimlik kartını taşıyor olacağım. Open Subtitles إذن ، بمثل هذا الوقت خلال السنة القادمة سأرتدي شارة "الأخبار العالمية" حول عنقي
    Yarın bu vakitlerde, Küçük Chino Palm Beach'in kuzeyinde olacak. Open Subtitles "بمثل هذا الوقت من الغد، سيكون (تشينو الصغير) بشمال (بالم بيتش)"
    Bir kadın, böyle bir zamanda ailesinin yanında olmalı. Open Subtitles يجب على المرأة أن تكون مع عائلتها بمثل هذا الوقت.

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد