Ona söyleyebilirim. Onu senden daha uzun süredir tanıyorum. | Open Subtitles | انا استطيع ان اخبره اعتقد اننى اعرفه قبل ان تعرفيه انتى بمدة |
Ben daha uzun süredir aynı şeyleri hissediyordum. | Open Subtitles | شعرت بالكآبة والفراغ قبل هذا بمدة طويلة |
Demek ki biz sizden daha uzun süredir evliyiz. | Open Subtitles | إذن، نحن متزوّجون بمدة أكثر منكم. |
Çünkü annemi senden biraz daha fazla süredir tanıyorum. | Open Subtitles | وما أدراك؟ لأنى أعرف أمى بمدة أطول منكى |
Teleskobun icadından uzun zaman önce çeşitli uygarlıklar bu süpernovaları kayıt altına almıştır. | TED | سجلت حضارات مختلفة هذه الانفجارات النجمية العظيمة قبل اختراع التلسكوب بمدة طويلة. |
Ne kadar süredir içinde kaldığıyla alakalı olmalı. | Open Subtitles | يتعلق ذلك بمدة استحواذهم عليهم |
Yani, endüstriyel çağdan çok uzun zaman önce bile gezegenimizi global ölçekte etkiliyorduk, küçük bir teknoloji sayesinde. | TED | إذن، قبل ازدهار الصناعة بمدة طويلة كنا نؤثر في الكوكب على نطاق عالمي، حتى مع قدر بسيط من التكنولوجيا. |
Geçit sistemi uzun zaman önce kaybolmuş daha eski bir ırk tarafından inşa edildi. | Open Subtitles | نظام البوابة تم بناؤه من قِبل جنس أقدم، قبل أن يختفوا بمدة |
* Uzun zaman önce değil, ben bu kavgayı kazanmadan önce * | Open Subtitles | * ليست بمدة طويلة * * قبل أن أفوز بهذا النزاع * |