Şehre geri döndüğünde, herkese adada tek başına olduğunu söylemiştin oysaki. | Open Subtitles | حين عُدت، أخبرتَ الجميع بأنّكَ كنت بمفردكَ على تلكَ الجزيرة |
Aklından geçen ne bilmiyorum ama tek başına yapamazsın. | Open Subtitles | أيّاً كان ما تفعله، فلن تفعله بمفردكَ |
Şöyle böyle. Burada tek başına durmamalısın. | Open Subtitles | يجب أن لا تكون هنا بالأسفل بمفردكَ |
Aklından geçen ne bilmiyorum ama tek başına yapamazsın. | Open Subtitles | أيّاً كان ما تفعله، فلن تفعله بمفردكَ |
Tek başınasın abicim. | Open Subtitles | إنكَ بمفردكَ بهذا الأمر ياصاحبي. |
Ve biliyorum ki, en baştan kendi başına yaşayabileceğine ikna olmasaydı senden taşınmanı istemezdi. | Open Subtitles | وأعرف أنّه لم يكن ليطلب منكَ الرحيل بالمقام الأوّل ما لم يكن مقتنعاً بقدرتكَ على العيش بمفردكَ |
Bunu tek başına yapamazsın. | Open Subtitles | لا يمكنكَ أن تفعلَ هذا بمفردكَ |
Ya Neville bir şeyin peşindeyse ve sen de onunla tek başına kalırsan? | Open Subtitles | و إن كان (نيفيل) يضمر شرّاً ؟ و أضحيتَ هناكَ بمفردكَ معه ؟ |
Böyle bir şeyi tek başına yapacak kapasiteye sahip değilsin, Raymond. | Open Subtitles | ماذا؟ أيّ أنّك عاجزٌ عن فعلِ هذا بمفردكَ (رايموند) |
Çok eğlenceli ama tek başına binmene izin vermiyorlar. | Open Subtitles | إنه ممتع جدًا، ولكن لا يمكنكَ الدخول بمفردكَ - سولي)؟ |
- Bu kararı tek başına vermedin Marcus. | Open Subtitles | (لمْ تتخذ ذلكَ القرار بمفردكَ يا (ماركوس |
tek başına olmayacaksın. | Open Subtitles | لنْ تكون هنالك بمفردكَ |
tek başına, seninle görüşmek istiyor. | Open Subtitles | ! هو يريدُ لقائك بمفردكَ |
Hayır, tek başına olmaz. | Open Subtitles | -لا ليس بمفردكَ... |
Olmaz. Kendi başınasın derim. | Open Subtitles | - كلّا، رأيي أن تباشر هذا بمفردكَ - |
Ve, benim yalan söylediğimi anlayıp, Shelburne'u kendi başına araman, an meselesiydi. | Open Subtitles | وكانت مجرد مسألة وقت قبلَ أن تعرف أنني كذبت ،، وبدأتَ البحثَ عن (شيلبورن) بمفردكَ |