"بمفردنا" - ترجمة من عربي إلى تركي

• Yalnız
• tek başımıza
• yalnızız
• baş başa
• kendi başımıza
• rahat
• özel
• ikimiz
• kendimiz
• başımızayız
• bize
• yalnızdık
• tek başına
• başbaşa
• yanlız

Bir ara gerçekten Yalnız kalabilirsek aramızda gerçekten ne oldu, konuşabiliriz belki.
أتعرفين إذا كنا بمفردنا من الممكن أن نتكلم عن ماذا حدث بيننا

Belki de hayal ediyorum ama sanki Yalnız değiliz gibi.
قد يكون هذا من تخيلي.. لكني.. أشعر كأننا لسنا بمفردنا..

Bunu bizim yapmadığımıza kesinlikle eminim, efendim. En azından, tek başımıza.
إنني متأكده بأننا لم نفعل ذلك سيدى على الأقل ليس بمفردنا

Şehir dışındayız, yalnızız iki tane oldukça çekici bekâr insan olarak.
ممم نحن خارج البلدة و بمفردنا شخصان جذابان و اعزبان

Tekrardan baş başa kalmamız iyi oldu, çünkü seninle konuşmak istiyordum.
انا سعيدة انه لدينا لحظة بمفردنا لاني اريد ان اتحدث معك

Eğer kendi başımıza oturmamız gerekseydi adına başka şey derlerdi.
إن كان المطلوب هو الجلوس بمفردنا لكانت سُميت بشييء أخر.

Bizi bir dakika Yalnız bırakır mısın? Ne yapıyorsun, Joe?
هل يمكنك أن تتركينا بمفردنا دقيقة؟ ماذا تفعل يا جو؟

Neden sen ve ben biraz yürüyüp bunu konuşmuyoruz. Yalnız?
لماذا لا نتمشى قليلا و نتحدث عن هذا الامر بمفردنا

Yalnız kalırsak, üzerimde bir tür Jedi Güç hilesi kullanırsın.
بمجرد أن نكون بمفردنا ستقومي بإستخدام بعض حيل الجيداي معي

Gelecekle korkusuzca yüzleşebilriz eğer bunu tek başımıza yüzleşmeyeceğimizi bilirsek.
يمكننا أن نواجه أي مستقبل دون خوف طالما أننا نعرف أننا لن نواجهه بمفردنا.

Bundan böyle, ya tek başımıza seyahat ederiz ya da hiç etmeyiz.
فى المستقبل ، سوف نسافر معاً بمفردنا أو لا نسافر

Evet, böylece sen ve ben tek başımıza gezebiliriz.
نعم، حتى أتمكن أنا وأنت من أن نخرج بمفردنا

Ark'ta ölecekler. Biz de yalnızız!
سيموتون هنالكَ في الأعلى و نحن هنا بمفردنا

Bizi durduracak bir şey yok. Artık ikimiz de bekârız. Ve yalnızız.
لا شيء يمنعنا، كلانا أعزب الآن، كما أنّنا بمفردنا.

Eğer baş başa bir saniye, bulursak hemen uyuyoruz.
اذا حصلنا على ثانية بمفردنا عادة نذهب الى النوم

Suriye, Afrika ve Asya'da bulunan yerli muhabirlerimiz kendi başımıza asla bulamayacağımız haberleri getiriyorlar bize.
يجلب لنا صحفيونا المحليون في سوريا وعبر أفريقيا وآسيا قصصًا لن نستطيع بالتأكيد العثور عليها بمفردنا.

Bahse girerim o kadar nefret edecekler ki, çekip gidecek ve bizi rahat bırakacaklar.
أراهن أنهم سيكرهونه بشدة سوف يذهبوا ويتركونا بمفردنا

Asilzadeleri, belki de bunu özel olarak konuşsak daha iyi olur.
يا صاحب الجلالة, ربما يتوجبُ علينا أن نناقش هذا الأمر بمفردنا.

Söylesene, daha sonra, ikimiz birlikte biraz yürüyüş yapalım mı.
هل يمكننا ان نذهب في جولة على الاقدام بمفردنا

Batılı güçlere direnebilmek için kendimiz güç kazanmalıyız.
يجب ان نقاوم القوى الغربية حتى نصبح اقوياء بمفردنا

Biz değiliz, adamım. Tek başımızayız. Her sivrisinek kendi başına.
على عكسنا يا رجل، نحن نعيش بمفردنا كل ناموسة تعتمد على نفسها

bize Yalnız kalma fırsatı vermesi çok düşünceli bir davranış.
ياله من مراعاة منه أنه ترك لنا وقتًا لنكون بمفردنا

Emma ve ben o odada yalnızdık ama sanki bizimle birlikte birşey daha vardı.
إيما وأنا كنا بمفردنا في تلك الغرفة لكنني أعتقد إنه كان هناك شيء آخر معنا

Peki, o zaman biz, biz sadece tek başına ele almak zorunda ki onlar değil sanırım?
إذن أعتقد أننا سنضطر أن نتكفل بالأمر بمفردنا

Seninle başbaşa birkaç dakika geçirebilmek için şimdi her şeyi riske atabilirim, hayatımı rahipliğimi ve ruhumu.
لكن يمكنني الآن المجازفة بحياتي و كنيستي و روحي فقط لأقضي عدة دقائق معك بمفردنا

Jim, seninle yanlız konuşma fırsatı yakaladığıma sevindim.
جيِم، أَنا مسرور أَن يكون عندي هذه الفرصة للكلام معك بمفردنا