Bunu, bizim ciddiye alınmamamızı sağlayarak yapacaklar. | Open Subtitles | سنحاول اللعبة على هذا النحو إذا لم يكن بمقدورهم إتخاذنا جدياً |
Başka ne yapacaklar ki? | Open Subtitles | ماذا عدا ذلك بمقدورهم أن يفعلون؟ |
Ellerinden gelen her şeyi yapacaklar. | Open Subtitles | -هل ستكون بخير؟ -سيفعلون كل ما بمقدورهم . |
Eğer sözcüye böyle yapabileceklerini bilirlerse, diğer işçilere ne yaparlar? | Open Subtitles | إذا كان بمقدورهم فعل شيء . من هذا القبيل واللجوء إلي المتحدث بلسانهم فماذا يمكن لأصحاب العمل أن يفعلوا لهؤلاء العمال ؟ |
Bir düşün. Eğer beni buraya kapattırabiliyorlarsa başka neler yapabileceklerini bir düşün. | Open Subtitles | إن استطاعوا الزجّ بي هنا تصوّر ماذا بمقدورهم أن يفعلوا |
Ama bugün ne yapabileceklerini gördüm. Birlik olursak neler yapabileceğimizi gördüm. | Open Subtitles | لكنّي شهدت اليوم ما بمقدورهم ومقدورنا فعله إذا تعاونّا سويًّا. |
Yapabilecekleri her şeyi yapacaklar. | Open Subtitles | إنهم يفعلون ما بمقدورهم |
Ama belli ki bir şey yapabileceklerini düşünüyorlar. - Bir şeyler... | Open Subtitles | لكن من الواضح أن بمقدورهم عمل شيء ما |
Kimyagerler çekirdeksel ayakları nasıl inşa edebileceklerini buldular ve böylelikle, sonradan fark ettiklerinde aslında şekerleri de yapabileceklerini fark ettiler ve onları birleştirmeleri gerektiğini düşünmeye başladılar. | Open Subtitles | الكيميائيون وجدوا بأنهم يستطيعون صنع القواعد النووية _ وعندما أدركوا بأن بمقدورهم صنع السكر ظنّوا بأنهم يستطيعون دمجهم مع بعض |