Çiftçiler tarlalarla uğraşırken kırlangıçlar da yuvaları için malzeme topluyor. | Open Subtitles | بينما المزارعون مشغولون في الحقول الطيور البالعة تعود و تمضي بمواد لبناء أعشاشها |
Babam burada kurulma, en kaliteli malzeme ve gelişmiş tasarım için çok kararlıydı. | Open Subtitles | كان لديه إلتزام حقيقي للبناء هنا في "أمريكا"، بمواد عالية الجودة وتطوير للتصاميم. |
Ve dahası kurallarımız çok katıdır. Üst Dünya'ya ait maddelerle çalışacaksınız. | Open Subtitles | القواعد صارمة جداً هنا كما تعلم ستعمل بمواد من العالم الأعلى |
Ölü cilttir, ve dolayısıyla, bu gibi benzeri güçlü maddelerle işlenmediğinde, ayrışıp çürümesi normaldir. | Open Subtitles | انه جلد ميت، وبالتالي من الطبيعي أن تتحلل وتتعفن ما لم تعالج بمواد قوية مثل هذه. |
Bugün buraya size eğitiminizde yardımcı olacak materyaller getirdim | Open Subtitles | لقد أتيت اليوم بمواد جديدة تساعد طلابكم الجيدين وغير الجيدين |
Bugün sizlere, üniversiteyi kazanacak ve kazanamayacak olan öğrencilerinizin, ...bu Mayıs ayındaki eyalet sınavlarına daha iyi hazırlanmalarına yardımcı olacak, ...yeni eğitim materyalleri getirdim. | Open Subtitles | لقد أتيت اليوم بمواد جديدة تساعد طلابكم الجيدين وغير الجيدين ليستعدوا لإمتحان الولاية القادم في مايو |
Burası sizin kendi şantiyenizden çalınan malzemelerle dolu. - Müvekkilimi neyle suçluyorsunuz? | Open Subtitles | الآن، إنّه مليء بالكامل بمواد بناء مسروقة من موقع البناء الخاصّ بك. |
Evet, benim hücrem de uzay malzemeleriyle dekore edilmiş. Bu çok girişken bir hamle, ama kim yaptı? Hoş hırka, Lily. | Open Subtitles | مقصورتي زُيّنتْ بمواد الفضاءِ سترة جميلة ياليلي أنا أأيدك على لبسة |
Canlı malzeme sağladığım kişinin adını bilmiyorum. | Open Subtitles | بخصوص تزويده بمواد قابلة للحياة. |
Max, radyoaktif malzeme dolu bir binayı havaya uçuramazsın! | Open Subtitles | (ماكس) ، لا يمكنك نسف مبنى مليء بمواد مشعة! |
- Şüpheli malzeme ile tıkanmış. - Anlıyorum ... | Open Subtitles | مسدوده بمواد غريبة نعم ضبط |
Öyle görünüyor ki ev zehirli maddelerle kirlenmiş. | Open Subtitles | اتضح أن المكان كان ملوثاً بمواد كيميائية سامة |
Şu anda sana sarılmayı çok isterdim, tabii ki tehlikeli maddelerle kaplı olmasaydım. | Open Subtitles | كنت لأضمك كثيرا الآن اذا لم أكن مغطاه بمواد خطره |
Dina Risi boyalarını, kendine özgü maddelerle karıştırmış. - Aynı Maya'ların yaptığı gibi. | Open Subtitles | تقوم (دينا ريسي) بمزج ألوانها وأصبغتها بمواد طبيعية كما يفعل شعب "المايا". |
Radyoaktif materyaller ve Allah bilir nelerle yüklü. Bırakın gitsinler. | Open Subtitles | إنها محملة بمواد مشعة و الإله وحده يعلم ماذا أيضا دعوها تذهب |
Dün gece DC'de gerçekleşen bir kamyonet kazasıyla ilgili bilgilerim var, kamyonette gizlenmiş radyoaktif materyaller var. | Open Subtitles | "لدي معلومات حول حادث شاحنة" "وقع خارج العاصمة ليلة أمس إقترن بمواد إشعاعية مصنفة" |
- Bize bazı bina materyalleri ve bazı büyük fikirlerle geldi. | Open Subtitles | -هو قدم إلينا ... بمواد أولية وأفكار كبيرة. |
İhtiyacınız olan bütün görsel materyalleri sağlıyoruz. | Open Subtitles | سنزودك بمواد اباحية |
- Hayır. Malzemeleri düşük kaliteli malzemelerle değiştirerek yaklaşık 150 milyon dolar kazanmışsınız. | Open Subtitles | بتبديلك المواد بمواد أقلّ درجة، فإنّك ادّخرت ما يقرب من 150 مليون دولار. |
Şirket, hücremi aptal kedi malzemeleriyle kişiselleştirmiş. | Open Subtitles | أضافت الشركة طابع شخصي على مقصورتي بمواد القطط الغبية |