ويكيبيديا

    "بناته" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • kızları
        
    • kızlarını
        
    • kızlarının
        
    • kızlarına
        
    • Kızlarıyla
        
    • kızlarından
        
    • kızıyla
        
    Uyuşturucuyu seviyordu. kızları seviyordu. Rock'n Roll'u seviyordu. Open Subtitles حبّ مخدّراته,حبّ بناته حبّ الروك أند رول
    Marty çok... ikiz kızları oğlumdan bir ay daha büyük. Open Subtitles مارتي كانت بناته التوأم أكبر من أببنا بشهر واحد
    (Alkış) Afganistan'a döndüğüm zaman, dedem, kızlarını eğitmeye cesaret gösterdiği için evden uzaklaştırılan, beni ilk tebrik edenlerin arasındaydı. TED تصفيق عندما عدت إلى أفغانستان، جدي جدي الذي اغترب عن منزله ليعلم بناته بكل ثقه كان أول الأشخاص الذين هنئوني
    İhtiyarın kızlarını sakladığı yeri söylemesini istiyor. Open Subtitles يريد ان يخبره الرجل العجوز اين خبا بناته
    kızlarının adı çıkmasın diye gazetelere para dağıtıyor. Open Subtitles سمح لأسماء بناته أن تكتب في الجرائد وقتها
    Yasaya göre kızlarının üstü açık arabayla yola çıkmaları yasaklandı. Open Subtitles المذكرة تقول بشكل اساسى ان بناته لا يقدرن على القيادة بشكل مريح على الطريق السريع
    Sadece bu olayda bir adamın kızlarına davranışının korkunçluğunu düşünüyordum. Open Subtitles كنت فقط افكر فى حالة رجل كان يعامل بناته بفظاظة
    Ayrıca Kızlarıyla ilgili olaylardan hiçbir bilgisi yokmuş gibi görünüyor. Open Subtitles أيضاً يبدو أنه لا يملك أي فكرة عن أي شئ يجري مع بناته
    12 yaşından beri beni kızlarından biriyle evlendirmeye çalışıyor. Open Subtitles لقد رغب بي لإحدى بناته منذ كنت في الثانية عشر
    kızları hamile kalmayacak olan bir babanın derin uykusu olacak. - Sarah Lawrence olayını sonra konuşuruz. Open Subtitles النوم العميق للابّ الذي بناته لسن في الخارج ليُلقّحنَ.
    Kızlarıyla evlenir, sonra kızları daha çok kız doğurur. Open Subtitles إنه يتزوج بناته الذين يُنجبون له المزيد من البنات.
    Kızlarıyla evlenir sonra kızları daha çok kız doğurur. Open Subtitles إنه يتزوج بناته وينجبوا له المزيد من البنات
    Tek istediği küçücük kızlarını gururlandırmaktı. Open Subtitles كل ما حاول فعله هو أن يجعل بناته فخوراتٍ به
    Babasına götürmeyeceğiz zira kendisi kızlarını suistimal etmeye meyilli. Open Subtitles حسنٌ، لن نقوم بأخذها إلى هناك لأنّ والدها يحب الاعتداء على بناته
    Belki de Caleb kızlarını tek tek öldürüp, büyükbabasının günahını tekrarlıyordur. Open Subtitles من المحتمل أن كاليب يعيد ما كان يفعله حده يقتل بناته واحدة تلو الأخرى
    Babamı düşünmeden edemiyorum ve kızlarının hayatında olmamasının onu da bu kadar üzüp üzmediğini merak ediyorum. Open Subtitles لا أستطيع المساعدة أثناء التفكير بوالدنا، والتساؤل إن كان الأمر يؤلمه نتيجة عدم وجود بناته في حياته
    İlaçları kesildikten sonra kızlarının peşine düşüyor? Open Subtitles يقوم بملاحقة بناته بعد ان توقف عن تناول الدواء؟
    Ancak ölmeden önce, karısına ve kızlarına tecavüz edildiğini görecek. Open Subtitles لكن قبل أن يموت سيرى زوجته و بناته و هن يغتصبن
    Çünkü önce Andrew ölseydi, mirasın tamamı Abby Borden'nın ailesine gidecekti, kızlarına değil. Open Subtitles فإن ممتلكاته كلها ترثها زوجته آبي لا بناته ألم تكن واحدة من الأختين خارج المدينة ؟
    12 yaşından beri beni kızlarından biriyle evlendirmeye çalışıyor. Open Subtitles لقد رغب بي لإحدى بناته منذ كنت في الثانية عشر
    Yelkeniyle denize açıldığında dört kızıyla gezinti yaparken kızları denizde boğulunca bu şarkıyı yazdı. Open Subtitles كاتب الاغنية كان يبحر في الماء حيث غرقت بناته الاربع

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد