ويكيبيديا

    "بنا الذهاب" - ترجمة من عربي إلى تركي

    • gitmeliyiz
        
    • gidebiliriz
        
    • Gitsek
        
    • Gitmemiz
        
    Şansımızı zorlamayalım. gitmeliyiz. Open Subtitles من الأجدر أن لا نندب حظّنا، يحسن بنا الذهاب
    Tabii. Şimdi gitmeliyiz. Seni gördüğüme sevindim. Open Subtitles صحيح , حسناً , ينبغي بنا الذهاب , كان من الرائع رؤيتك
    Şimdi yukarı çık ve giyin, bir saat sonra kiliseye gitmeliyiz. Open Subtitles والآن, إصعد وغيّر ملابسك, يجدر بنا الذهاب للكنيسة بغضون ساعة.
    - Ama bir sorun yok, gidebiliriz. Open Subtitles لكني أعتقد أنه يجدر بنا الذهاب.
    İptal ederdim ama önümüzdeki hafta Cannes'a gidiyor... yani düşündüm ki, Chili ve ben buluşmaya gidebiliriz. Open Subtitles لكنه سوف يذهب إلى "كانيس" الأسبوع القادم. لذا، أظن أنا و (تشيلي) يجدر بنا الذهاب.
    Bu gece geldiğiniz için teşekkürler millet, ama Gitsek iyi olacak. Open Subtitles أشكركم على الحضور الليلة لكن يجدر بنا الذهاب
    Herhangi bir korku algılama ise Tamam, bu benim olurdu. - Ben Gitmemiz gerektiğini düşünüyorum. Open Subtitles حسناً ، إذا كنتِ تشعرين بأى خوف سيكون خوفى أنا ، أظن أننا يجدر بنا الذهاب
    İsveç Konsolosluğu'na gitmeliyiz. Open Subtitles يجدر بنا الذهاب إلى السفارة السويدية إنها الأقرب
    Bak... yarım saatliğine park ettim, gitmeliyiz. Open Subtitles أنظري، لديّ مهلة 30 دقيقة، لركن السيارة، يجدر بنا الذهاب.
    Eğer bağış içinse kesinlikle gitmeliyiz. Open Subtitles حسناً، إذا كان لجمع التبرعات فيجدر بنا الذهاب.
    Belki senle ben daha sakin bir yerlere gitmeliyiz. Open Subtitles لربما يجدرُ بنا الذهاب لمكانِ أكثر خصوصيّة.
    Belki de bu, kullan at daireye gitmeliyiz. Open Subtitles ربما يجدر بنا الذهاب إلى تلك الشقة المؤقتة.
    Onu öylece bırakamayız. Biz de onunla gitmeliyiz. Open Subtitles لا يسعنا تركهُ يغادر بمفردهِ يجدر بنا الذهاب معهُ.
    Burada çok fazla kaldık. gitmeliyiz. Open Subtitles لقد أمضينا فترة طويلة هنا، يجدر بنا الذهاب.
    Doktor, gitmeliyiz. Çok geç kaldık. Open Subtitles دكتور يجدر بنا الذهاب نحن متأخرين جداً
    İptal ederdim ama önümüzdeki hafta Cannes'a gidiyor... yani düşündüm ki, Chili ve ben buluşmaya gidebiliriz. Open Subtitles لكنه سوف يذهب إلى "كانيس" الأسبوع القادم. لذا، أظن أنا و (تشيلي) يجدر بنا الذهاب.
    - Belki şu istediğin Puerto Vallarta gezisine de gidebiliriz. - Şimdi de bana rüşvet mi teklif ediyorsun? Open Subtitles ربما يجدر بنا الذهاب في تلك الرحلة إلى (بويرتو فايارتا)
    Ama Gitsek iyi olur. Bir ses duydum. Annen olabilir. Open Subtitles ولكن ربما يجدر بنا الذهاب لقد سمعت صوت، هل من الممكن انها امك ؟
    Cuma akşamı bowlinge Gitmemiz gerekiyor biliyorum ama ama bir arkadaşımın Flyers maçına cam kenarından bileti varmış. Open Subtitles مهلاً، اسمعي، أنا أعلم من المفترض بنا الذهاب إلى صالة البولينغ ليلة الجمعة، لكن صديقي لدي تذاكر على الزجاج

    الكلمات والعبارات الأكثر شيوعا

    عربي-تركي: 10k، 20k، المزيد | تركي-عربي: 10k، 20k، المزيد