Bence kızını bu kadar önemsemen çok tatlı bir şey. | Open Subtitles | أعتقد أن من الرائع بأنّك تهتمّ . كثيراً حول بنتك |
kızını kontrol altına mı alacaksın? Aşkın seni kör etmiş. | Open Subtitles | تستطيع ان تحمل بنتك الى المحرقة على أكتافك؟ |
Bayan Ausbury, kızınız bu olanların hiçbirinden dolayı sizi suçlamadı. | Open Subtitles | السّيدة أوسبري، بنتك ليس لها متّهمة أنت أيّ تدخّل في هذه النشاطات. |
- Pekala, pekala. - Bu da küçük Kızın olmalı. | Open Subtitles | كلة تمام, كلة تمام ولا بد أن هذه بنتك الصغيرةَ |
Çöpü karının attığını kızının ot içtiğini, bunun yasal olduğunu ve senin teknelerden anlamadığını. | Open Subtitles | نعلم ان زوجتك هي التي تأخذ القمامه بنتك تدخن العشب وهذا غير شرعي وانت لا تعلم الكثير عن المراكب |
kızınla ilgili olay hakkında endişelenme. | Open Subtitles | لاتقلق حول ذلك الشيء مع بنتك ، ليست أخبارا |
Şunu söylemek istiyorum. kızınızın durumu iyi. | Open Subtitles | أنا فقط أريد إخبارك بأنّ بنتك الصغيرة بخير. |
kızına kendi kızımmış gibi davranacağım. | Open Subtitles | سوف أعالج بنتك كما لو أنها كانت بنتي |
Bütün olanlara ilaveten bir de fırtına mı küçük kızınızı korkutmuştu? | Open Subtitles | أفزعت العواصف بنتك الصغيرة بالإضافة إلى الأشياء الأخرى التي حدثت؟ |
Ah Wong... senin kızını bir kaç kez eve bırakmış. | Open Subtitles | اه وونج اوصل بنتك الى هنا لعدة مرات سابقة |
kızını düşün. Yaşlı ve evli bir bayansın, unutma. | Open Subtitles | فكري في بنتك انت امرأة متزوجة عجوزة الأن,لا تنسي ذلك |
Gözlerini ve tüm organlarını çıkarıp kızını da köpek gibi adamlara satsam da asıl miktarı geri almak için yeterli olmaz. | Open Subtitles | لو قمت بإقتلاع مقلة عينك و بعت أعضائك و قمت بببع بنتك لأشخاص حقيرين |
kızınız cinleri görmüş gibi, değil mi? | Open Subtitles | بنتك ترى بعض من الأرواح الشريرة، أليس كذالك؟ |
Böldüğüm için gerçekten çok özür dilerim, fakat kızınız telefonda ve acil olduğunu söylüyor. | Open Subtitles | أنا آسفه جدا لمقاطعتكم لكن بنتك على الهاتف وتقول هناك أمر عاجل |
kızınız ameliyathaneye alındığında, vücudu, kan dolaşımına adrenelin pompalıyordu, bu da onun bilincini kaybetmemesine ve, ah, acıyı hissetmemesine neden oldu. | Open Subtitles | عندما جاءت بنتك إلى غرفة العمليات جسمها كان يضخ مجرى دمها بالأدرينالين أكثر من اللازم ما أبقاها واعية ويقظة و بدون ألم |
Ve artık Kızın da babasız yaşamanın ne demek olduğunu bilecek. | Open Subtitles | و الآن بنتك ستعلم كيف يبدو أن.. أن تكبر بدون أب. |
Tatlı minik oğlun ya da Kızın kollarında mışıl mışıl uyuyana dek. | Open Subtitles | و طفلكَ الجميل أَو بنتك تنام امنه بين ذراعاتك |
Binlerce nanobot taşıyan bu buz parçasını, kızının alnına yerleştireceğim. | Open Subtitles | سأضع هذه قطعة الثلج، إحتواء آلاف الزوارق المجهرية، على جبهة بنتك |
İnşallah filmlerimizden birini izlersin de kızının tecavüz edildiğini görürsün. | Open Subtitles | أتمنّى بأنّ تشاهد أفلامنا وترى بنتك وهي تغتصب |
kızınla ilgili olay hakkında endişelenme. | Open Subtitles | لاتقلق حول ذلك الشيء مع بنتك ، ليست أخبارا |
kızınızın erkek arkadaşıyım efendim ona zarar verecek bişey yapmam. | Open Subtitles | انا صديق بنتك. انا لَم افعل أيّ شئُ خاطئُ. |
Neden gidip kızına ne kadar sıkıldığını söylemiyorsun? | Open Subtitles | لما لا تدخل وتخبر بنتك كم أنت منزعج ؟ |
Madem Sloane'la bu kadar yakındınız neden kızınızı SD-6'ya sana söylemeden aldı? | Open Subtitles | أنت كنت قريب جدا كلّ هذه السنوات. الذي تتخيّل جنّد بنتك بدون إخبارك؟ |
Artık senin kızınım. | Open Subtitles | أنا بنتك من الآن |
Bence gidip kızınızla yaşamalısınız Bayan Soprano. | Open Subtitles | انا اشوف انك المفروض تروحين وتعيشين ويا بنتك يا سيده سبرانو |