Bu boydaki bir cipin deposunun O kadar küçük olmasına imkân yok. | Open Subtitles | مستحيل أن شاحنة بهذا الحجم لها خزان بهذا الصغر |
Hatadır kesin. O kadar küçük bir şey yani. | Open Subtitles | على الأرجح هو مجرد خطأ شئ بهذا الصغر , انت تعرف |
Hayalini mahvetmek istemem ama, eğer evler bu kadar küçük yapılırsa, | Open Subtitles | أنا أكره أن اثقب فقاعتك ولكنك اذا بنيت البيوت بهذا الصغر |
Ancak hepsi bu kadar küçük değildi. | TED | ولكن بالطبع لم يكونوا جميعا بهذا الصغر. |
Peki siz Bay Doktor... Böyle tecrübeli gözlere sahip olan biri nasıl bu kadar genç olabilir? | Open Subtitles | وأنت يا دكتور كيف يمكن لشاب بهذا الصغر أن يكون لديه عينين عجوزة جداً |
bu kadar küçük bir mantarın bu kadar büyük bir hanımı yere sereceğini düşünemezsiniz. | Open Subtitles | ما كنت تظن ان سدادة بهذا الصغر يمكن ان توقع امرأة بهذه الضخامة |
Bu kadar büyük bir şeyi böyle küçük bir şehirde nasıl saklayabilirsin? | Open Subtitles | كيف يمكنكِ إخفاء شئ بهذه الضخامة فى مدينة بهذا الصغر ؟ |
Bir zamanlar bu kadar minik olduğuna inanamıyorum. | Open Subtitles | ومن الصعب أن أصدق إنك كنت بهذا الصغر. هم. |
Eğer O kadar küçük veya sıradan olduğunu düşünüyorsanız o zaman kiminle uğraştığınız hakkında hiçbir fikriniz yok. | Open Subtitles | وإذا ظننت بأنه شيء بهذا الصغر أو الإعتيادية فلا فكرة لديك إطلاقاً عما تتحدث عنه |
O kadar küçük olduğuna inanmak çok zor. | Open Subtitles | يصعب التصديق أنك كنت بهذا الصغر |
"O kadar küçük şey mi olur yahu?" | Open Subtitles | " لا يمكن أن يكون هنالك وجود لأناس بهذا الصغر " |
"O kadar küçük şey mi olur yahu?" | Open Subtitles | " لا يمكن أن يكون هنالك وجود لأناس بهذا الصغر " |
Crane, O kadar küçük bir hedefi vuramam. | Open Subtitles | كرين ، لا أستطيع ضرب هدف بهذا الصغر |
bu kadar küçük bir okul daha önce şampiyonluk kazanmadı. | Open Subtitles | لم يسبق لمدرسة بهذا الصغر أن تواجدت في النهائيات |
bu kadar küçük bir okul hiç şampiyon olmamıştı! | Open Subtitles | لم يسبق لمدرسة بهذا الصغر أن تواجدت في النهائيات |
- O kadar genç bir kızla uğraşamazdım. | Open Subtitles | -لا يمكن أن تكون المضايقة لفتاة بهذا الصغر |
Büyük ihtimalle bir hastalıktan öldü. O kadar genç olduğunu tahmin edemedim. | Open Subtitles | .......... لم أتخيل أنها كانت بهذا الصغر. |
Kimse böyle küçük bir şeyin büyük bir suçu gösterdiğini düşünmez, | Open Subtitles | لا أحد يظن أن شيء بهذا الصغر قد يكون دليلاً |
Küçük bir dünya ama o kadar da küçük değil. | Open Subtitles | أعني, إن العالم صغير لكنه ليس بهذا الصغر |