Usturuplu bir yazar böyle bir karşılaşmayı deneyim olarak karşılayabilir. | Open Subtitles | قد يرحّب الكاتب الحقيقي بهكذا مواجهة باعتبارها تشكّل تجربة له |
Ama Fraunhofer, konu saf bilimsel araştırmalar olduğunda böyle bir gizliliğe tamamen karşıydı. | Open Subtitles | ماكان لفراونهوفر أن يسمح بهكذا سرية حيث كان سيُهتم بأبحاثه العلمية |
Gizemli ve trajik bir rol Ve daha önce hiç böyle bir rol almadım. | Open Subtitles | إنّه دور مظلم, ومأساويّ, ولم يسبق لي أن قمتُ بهكذا دور. |
Olabilir. Ama lonca başkanı olarak bu tür sorunları çözmem gerekiyor. | Open Subtitles | ربما لكن كرئيس للنقابة فإنه من واجبي ان انشغل بهكذا مشاكل |
Buranın bu tür şeyler konuşmak için uygun yer olduğunu sanmıyorum. | Open Subtitles | حسناً، لا أعتقدُ أنّه المكان المناسبُ للتحدّث بهكذا أمور. |
Eğer himaye verirsem böyle bir nezaket bana da sunulacak mı? | Open Subtitles | أنا أتسائل، هل سأحظى بهكذا مجاملات إذا كافأتك بالحظوة؟ |
böyle bir hata yaptığında durumu Anna'ya bildirmeden önce, pisliğini temizlemen gerekir. | Open Subtitles | إن قمتِ بهكذا خطأ فيجب أن تصلحيه قبل تقديم التقرير لها |
Biraz daha istiyorum!" dedi. böyle bir bal ile yarışmayı kazanırsınız... | Open Subtitles | بهكذا نوعية ستربحون المسابقة هذا ماقاله الرجل |
Bunun gibi bir geçmişe sahip olan bir doktor, böyle bir istekle bana gelseydi, hayır demekte güçlük çekerdim. | Open Subtitles | إذا قصدني طبيب معه هذا النوع من المؤهلات بهكذا طلب, سيكون من الصعب أنْ أقول لا. |
böyle bir şey kesin FBI'ın kulağına giderdi. | Open Subtitles | المباحث الفيدرالية سوف تعتني بهكذا أشياء. |
"Hiç böyle bir tutku hissedebilecek miyim?" | Open Subtitles | هَل يُمكنني أن أشعرَ بهكذا عاطفَة؟ |
böyle bir küstahlık duymamıştım! Siz de kendinize köle diyorsunuz öyle mi? | Open Subtitles | لم اسمع بهكذا وقاحة، أتسمي نفسك رقيقاً؟ |
Her bayan böyle bir riske girmez. | Open Subtitles | ليست كل امرأة ستقبل القيام بهكذا مخاطرة |
böyle bir kini hiç hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم أشعر بهكذا غضب من قبل أبداً |
Daha önce böyle bir durumla karşılaşmış mıydın? | Open Subtitles | -هل سبق وان تعرضتي بهكذا موقف من قبل؟ -اوه, يا الهي, كلا |
Nasıl bulaşırsın böyle bir işe? | Open Subtitles | كيف سمحت لنفسك ان تتورطي بهكذا شيء؟ |
Daha önce böyle bir şey hissetmemiştim. | Open Subtitles | لم يسبق وأن شعرت بهكذا شعور من قبل. |
Açıkçası efendim... bu tür bir muameleye maruz bırakılmanız beni derinden kahretti. | Open Subtitles | بصراحة، سيدي، إنها حقاً صدمة ليّ أن تعامل بهكذا طريقة. |
Bu ekipman bu tür bir analizi yapabilmek için yeterli değil. | Open Subtitles | هذه الماكنة لا يمكنها القيام بهكذا تحليل |
Senin yaşındaki diğer çocuklar bu tür şeylerle ilgilenmiyorlar. | Open Subtitles | أتعلم الفتيان الذين بعمرك غير مهتمين بهكذا أشياء. |
biz burada bu tür yeni maceralara meraklı değiliz, | TED | نحن لسنا مهتمون بهكذا نوع من المغامرات |