Sanford, Fowler'a yeni bir kimlik ve şeyde Fowler'ı bekleyen yeni bir hayat sağlıyor Bogotá'da. | Open Subtitles | سانفورد أمدّ فاولر بهويّة جديدة وحياة جديدة فى انتظاره فى بوجوتا |
Osmanlıyı tek bir kimlik altında birleştirmek içindi. | Open Subtitles | لكن لربط سكّان الإمبراطورية بهويّة موحّدة |
Bu kız, sen onu bir şekilde bulup, izini sürüp öldürene kadar Amerika'da çalınmış bir kimlikle gizlenerek yaşıyordu. | Open Subtitles | كانتتعيشبالولاياتالمتحدةالأمريكية، متخفيّة بهويّة مسروقة عندمااكتشفتذلكبطريقةما، |
Hey, depo çalıntı kimlikle kiralanmış. | Open Subtitles | تمّ إستئجار وحدة التخزين بهويّة مسروقة. من نعرفه كان يُطارد هذه؟ |
Anlaşılan zincir kullanıcısının kimliğini belirlemişler. | Open Subtitles | يبدو أنّنا علمنا بهويّة صاحب السلسلة. |
Bize, kod adı V olan adamın gerçek kimliğini ve nerede yaşadığını söylemelisiniz. | Open Subtitles | عليكِ أن تخبرينا بهويّة أو مكان تواجد المدعو (في). |
Naidra'nın buradan ayrıldıktan sonra, Amerika'ya gizlice sokulduğunun ve sahte bir kimlik altında yaşadığının farkında mıydınız? | Open Subtitles | هلكنتِمدركةأنه بعدمارحلت (ناديرا)منهنا ، تمّ تهريبها إلى الولايات المتحدّة الامريكية وتعيش بهويّة مزوّرة ؟ |
Mahkeme kayıtlarından sahte kimlikle kurtulabilir mi? | Open Subtitles | أن تمثل أمام المحكمة بهويّة مزيّفة ؟ |
Yeni bir kimlikle olsa daha iyi olur. | Open Subtitles | من الأفضل بهويّة جديدة |
Bizim haberimiz olmadan yüz elli mil yol gidip, sahte bir kimlikle üç farklı nörolojik muayene olup kan ve parmak izi verebileceğini mi sandın? | Open Subtitles | أحقّاً ظننت أنّ بإمكانك السفر لـ 150 ميلاً... والقيام بزيارة عيادة عصبيّة لثلاث مرّات بهويّة مزيّفة... وإعطاء عيّنات دم وترك بصمات دون أنْ يكتشف أحد منّا الأمر؟ |
Müvekkilimin kimliğini ifşa etme serbestliğine sahip değilim. | Open Subtitles | -لستُ مخوّلاً بالبوح بهويّة موكّلي |