Onlar sadece resmi görevlerini yapıyor. | Open Subtitles | هوارد.. انهم يقومون بواجبهم الرسمى من اجل صالحك |
Bunlar savaştan kaçanlar ya da görevlerini başaramayanlar. | Open Subtitles | الذين تهربوا أو فشلوا فى القيام بواجبهم. |
Politikacılar politika yapar, askerler kendi işlerini. | Open Subtitles | السياسيون يمارسون السياسة والجنود يقومون بواجبهم العسكري |
Birlikler işlerini yaptılar. | Open Subtitles | لقد قامت القوات بواجبهم على أكمل وجه. |
Tüm Hıristiyanlar üzerine düşeni yapmakla yükümlüdür. Sen de öyle. | Open Subtitles | يجب أن يقوم كل المسيحين بواجبهم,وأنت منهم. |
Efendim, burada görevini dürüstçe yapan bazı memurlar var. | Open Subtitles | سيدي، هناك بعض الضباط هنا .. الذين يقومون بواجبهم بصدق. |
Şu anda ev ödevlerini yapıyorlar. | Open Subtitles | أنهم يقومون بواجبهم المنزلى الأن. |
O yaşlı biri. Sosyalist görevlerini yerine getirenlere kaba hareketler yapıyor. | Open Subtitles | يقوم بفعل حركات وقحة للاشخاص الذين يقومون بواجبهم الاشتراكي |
Charmed Ones büyük sırrı tutmak için görevlerini de kez başarısız hiç. | Open Subtitles | أن المسحورات لم تغلطن أبداً بواجبهم بإبقاء |
Bu hainleri bastırma görevlerini ve yapmazlarsa alacakları cezaları hatırlatıyorum. | Open Subtitles | و ذكرهم بواجبهم لقمه الثوار وعواقب عدم فعل ذلك |
görevlerini yaptıklarını düşünecekler. | Open Subtitles | يظنون أنهم قاموا بواجبهم وأعتقد أنه يمكنك القول |
Burunlarını karıştıran çocukların yapış yapış ellerini tutuyor ve aptal ailelerine görevlerini yapıp onları aşılatmalarını söylüyorum. | Open Subtitles | أن أمسك أيادي هؤلاء الأطفال بينما هي وسخة وأطلب من أهاليهم الأغبياء أن يقوموا بواجبهم ويلقحوا أطفالهم. |
Tabi insanlar işlerini doğru yapsalardı. | Open Subtitles | لو أن الناس قاموا بواجبهم بالشكل الصحيح |
İşlerini yaptılar ama. | Open Subtitles | إنهم يقومون بواجبهم على أكمل وجه. |
- Erkekler sadece işlerini yapar. | Open Subtitles | في البعثات لأن الرجال يقومون بواجبهم. |
Tüm Hıristiyanlar üzerine düşeni yapmakla yükümlüdür. Sen de öyle. | Open Subtitles | يجب أن يقوم كل المسيحين بواجبهم,وأنت منهم. |
Gerçekten de müşterilerinizin savaş döneminde üzerlerine düşeni yapmayı reddettiğini resmi olarak açıklamasını istiyor musunuz? | Open Subtitles | هل تريد تعريض وكلائك للقول أنهم لم يقوموا بواجبهم في الحرب؟ |
Herkes el birliğiyle çalışıp üzerine düşeni yapıyordu. | Open Subtitles | كان الجميع يساعدون، ويقومون بواجبهم |
Ve cephedeki birliklerimiz görevlerini bu kadar iyi yaptıklarına ve muzaffer olduklarına göre evlerinde olan bizlerin de görevini onlar kadar iyi yapmasının zamanıdır. | Open Subtitles | وبما ان القوات على الجبهه قد جلبت لنا الانتصار حان الوقت لمن هم في الديار بالقيام بواجبهم |
RAW ajanı olarak onlar görevini yaptı, bende sadece işimi yapıyorum. | Open Subtitles | كل هؤلاء العملاء قاموا بواجبهم وأنا أقوم بواجبي فقط |
Athos ve Aramis nefes aldığı sürece görevini yapar. | Open Subtitles | طالما "آثوس" و "أراميس" يتنفّسان, سيقومون بواجبهم. |
-Buraya ödevlerini yapmak için geliyorlar. | Open Subtitles | -انهم يأتون هنا لكي يقوموا بواجبهم المنزلي . |
Bizimle alakalı ödevlerini iyi yapmışlar. | Open Subtitles | لقد قامو بواجبهم فى البحث عنا |