Siz devam edebilirsiniz. Açlıktan ölüyorum. | Open Subtitles | بوسعكم تولي الأمر من هنا , فأنا أتضوّر جوعاً |
Ya da bu civarın geri kalanını araştırmamızda bize yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | أو بوسعكم مساعدتنا في البحث في باقي الحيّ. |
Siz çocuklar Elinizden gelenin en iyisini yapın ben de elimden gelenin en iyisini yapacağım. | Open Subtitles | أنتم يا أطفال افعلوا ما بوسعكم وسأفعل أنا ما بوسعي. |
Evet, az önce adını söyledi. Bizi durdurmak için Elinizden gelen her şeyi yapacağınızı da biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أيضاً أنكم ستفعلون كل ما بوسعكم لإيقافنا |
Onların işlerini en iyi şekilde yapacagınıza ve büyük bir yürekle | Open Subtitles | جل ما أطلبه أن تبذلوا ما بوسعكم في العمل وبصدر رحب |
Dilerseniz çakallık yapabilirsiniz ancak lideriniz mezarı boylar. | Open Subtitles | بوسعكم أن تتحاذقوا إن أردتم، لكن عندئذٍ، سيهلك زعيمكم. |
Buna zamanımız yok, daha sonra kavga edebilirsiniz. | Open Subtitles | لا وقتَ لدينا لهذا.. بوسعكم أن تتجادلوا لاحقاً |
Sayın Başbakanım, siz ve eşiniz yeşil odaya kadar bana eşlik edebilirsiniz. | Open Subtitles | سيدي رئيس الوزراء، أنت وزوجتك بوسعكم اتباعي إلى غرفة الإنتظار |
Buraya park edebilirsiniz. | Open Subtitles | بوسعكم ركنها هُناك. |
Belki bana yardım edebilirsiniz. | Open Subtitles | ربما بوسعكم مساعدتي. |
Bu süreçte yetkililerle iş birliği yapmak ve sorularını cevaplamak için Elinizden geleni yapmanızı istiyorum. | Open Subtitles | في غضون ذلك, أود أن أطلب منكم فعل ما بوسعكم لتتعاونوا مع السلطات وتجيبوا أيّ أسئلة قد يملكونها. |
Bu yüzden Elinizden geleni yapıp en azından denmiş olmak saçmalığını duymak istemiyorum. | Open Subtitles | ويعني بذلك بأنني لا أريد بأن أسمع أيُّ كلامٍ فارغ عن .فِعل ما بوسعكم أو إعطائه فرصة لأجل الجامعة |
Elinizden geleni yaptığınızı biliyoruz ama hala cevapları alamadık. | Open Subtitles | أنا أعلم أنكم تفعلون ما بوسعكم لكننا لم نحصل على أي أجوبة |
Çocuklar, Elinizden geleni yaptınız, ve fena halde başarısız oldunuz. | Open Subtitles | لقد حاولتم ما بوسعكم وفشلتم فشلاً ذريع |
Onların işlerini en iyi şekilde yapacagınıza ve büyük bir yürekle | Open Subtitles | أن تبذلوا ما بوسعكم في العمل وبصدر رحب |
Söyleyeceğim şey, herhangi bir şekilde yanlış çıkarsa bana ne isterseniz yapabilirsiniz. | Open Subtitles | وإذا ثبت كذب ما أقول، بوسعكم فعل ما تريدون بي. |
Hadi beyler, siz de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | هيّا، يا سّادة، بوسعكم فعلها أيضاً. |
Sizler de yapabilirsiniz. | Open Subtitles | بوسعكم أنت أيضاً |