Baban annen olmadan çok zor zamanlar yaşıyor,değil mi? | Open Subtitles | أوه, وآلدك يمر بوقت صعب بدون وآلدتك, أليس كذلك ؟ |
Bak dostum, zor zamanlar geçirdiğini biliyorum ama başka bir insanı takip etme konusunda rahat değilim. | Open Subtitles | أعرف أنك مررت بوقت صعب لكننى لا أحس بالأرتياح عندما ألاحق إنسان بشرى آخر |
Annesi bir kadını öldürdüğü için Luke zor zamanlar geçiriyor babası onunla yeteri kadar zaman geçirmiyor diye değil. | Open Subtitles | لوك" يمر بوقت صعب لأن والدته في السجن لإرتكابها جريمة قتل وليس لأن والده لا يمضي الوقت الكافي برفقته |
Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- | Open Subtitles | انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه |
Zor günler geçiriyor ama şu ana kadar iyi idare- | Open Subtitles | انه يمر بوقت صعب لكن لغاية الان انه يتعامل معه |
Çoğu hasta yeni ortama alışmakta zorluk çeker. | Open Subtitles | معظم المرضى يمرون بوقت صعب بالتأقلم مع محيطهم الجديد |
Belki Lizzy gittiğinden beri zor zamanlar geçiriyorumdur belki de beni dışarı vurguluyordur. | Open Subtitles | ربما انا كنت امر بوقت صعب بسبب رحيل ليزى و ربما ذلك ذلك جعلنى متوترة |
zor zamanlar geçirdiğini biliyorum, pes etmemelisin güçlü olmalısın. | Open Subtitles | أعلم أنك تمرين بوقت صعب ولكن عليك أن تعبري هذه المرحلة عليك أن تكوني قوية |
Ve hatırlayabildiğim kadarıyla her yıl siz takımdınız ve sadece zor zamanlar geçirdiğin için bunu mahvetmene izin vermeyeceğim. | Open Subtitles | لأنكم كنتم فريق دائماً ولن اجعلك تدمر ذلك فقط لأنك تمُر بوقت صعب |
Delilah, böyle zor zamanlar geçirdiğin için üzgünüm. | Open Subtitles | أوه , دليلا أنا آسفة بأنكِ تمرين بوقت صعب |
zor zamanlar geçiriyormuş? Peki ya ben? | Open Subtitles | انها تمر بوقت صعب لكن ماذا عني؟ |
Kesinlikle şu aralar zor zamanlar geçiriyor. | Open Subtitles | بالتاكيد انها تمر بوقت صعب الان |
A.C. bana zor zamanlar geçirdiğini söyledi. | Open Subtitles | أنثوني كارتر أخبرني أنّك تمر بوقت صعب |
Sende zor zamanlar yaşadın değil mi? | Open Subtitles | أنت تمر بوقت صعب الآن أيضًا، أليس كذلك؟ |
Zor günler geçirdiğimi biliyorum ama bunu hatırlatman aptalcaydı. | Open Subtitles | لقد مررت بوقت صعب لكنك لم تكن بحاجة لكي تذكره بهذا يكفي أنه قد أعطاك اسمه |
Oğlum okulda Zor günler geçiriyor. Bugün eve yine ağlayarak dönmüş. | Open Subtitles | .يمر ابني بوقت صعب في المدرسة .عاد للمنزل يجهش بالبكاء مجدداً اليوم |
Normalde sana zorluk çıkarırdım ama bu adam gibi olmak istemiyorum. | Open Subtitles | عادة سأقوم سأجعلك تمر بوقت صعب و لكن لا أريد أن أكون مثل هذا الرجل |
Bu aralar zorluk çektiğin için seviniyorum. | Open Subtitles | هذه الايام إنا مسرور أنك تمرين بوقت صعب |
Sözlerimi seçmekte zorlanıyorum! | Open Subtitles | انا امر بوقت صعب و لست جيدا في اختيار كلامتي |
Son zamanlarda Zor günler geçirdiğin anlaşılıyor. | Open Subtitles | أتفهم أنك مررت بوقت صعب مؤخراً |
- zor bir süreçten geçiyorum, anne. | Open Subtitles | أنا أمر بوقت صعب ماما |
Bence o bu aralar gerçekten zor bir dönem geçiriyor. | Open Subtitles | أعتقد،وكما تعلم بأنها تمر بوقت صعب جداً. |