Bana sadık olacağından ve sizin yanınızda ağzını açmayacağından korktum. | Open Subtitles | وانا من ساعدته على الترقي وهو يدين بولائه لي |
Gördüğünüz gibi uzaktan kumandalı uçağımla Will Schuester'ın, New Directions'a ...sadık olduğunu ve Vocal Adrenaline'i sabote edeceğini söyleyişini kaydettim. | Open Subtitles | كما تري لقد سجلت فيديو حيث ويل يتعهد بولائه للنيودايركشن |
Bunu yapmak zorundaydı, böylece onun sadakatini sorgulamayacaklar! | Open Subtitles | حسنا لقد تحتم عليه فعل ذلك لكي لا يرتابوا بولائه |
Onunla birlikte olsaydık, halkı onun sadakatini sorgulayacaktı. | Open Subtitles | شعبه سيُشكون بولائه من الصعب المُجازفة بمستقبل جنسٍ بأكمله |
Amcam topraklarımı alıp Danimarkalılara bağlılık sözü verdi. | Open Subtitles | "استولى عمي على أراضيّ وتعهد بولائه للدنماركيين" |
Aethelwold Danlara bağlılık yemini etti. | Open Subtitles | "وتعهد (أيثيلوولد) بولائه للدنماركيين، رغم أن (غوثروم) يهاب رب (ألفريد) |
Tek istediğimiz bu. Şu andaki hükümete... sadık olduğunu açıklaması. | Open Subtitles | هذا كُل ما نحتاجه تصريح مُقتضب بولائه... |
Ülkemize sadık kalacağına güvenilemez. | Open Subtitles | لا يمكن ان نثق بولائه لبلادنا |
Hala onlara sadık olduğunu ispatlamaya çalışıyordu. | Open Subtitles | -كان ما يزال يقنعهم بولائه . |
Onun sana olan sadakatini sorgulamıyorum ama gıyabında yükselen sesler çok yüksek. | Open Subtitles | أنا لا أشكك بولائه لك لكن غياب الكلمات. يتحدث بصوت عال |
Fitz, eğer bir şekilde onun sadakatini sorguluyorsan seni temin ederim- | Open Subtitles | (فيتز) إذا كنت تشكك بولائه بأي شكل من الأشكال -فأنا أؤكد لك ... -الأمر لا يتعلق به |
Bana bağlılık yemini etmişti. | Open Subtitles | لقد تعهّد بولائه لي، |
Sör Pole Düşes'e, Richard'a bağlılık sözü verdikleri mektupları yazan her hainin mum mühürlü imzalarını bana getirdi. | Open Subtitles | أحضر السيد (بول) أختام كل خائن بعث رسالة إلى الدوقة متعهداً بولائه للفتى |